top of page
  • Yazarın fotoğrafıBODRUMDergi

İlham Veren Kadınlar: Selma Rıza Feraceli

Kadınların seslerini duyuramadığı 18. yüzyılda, kalemiyle hürriyet mücadelesinde aktif rol oynamış; kadınların bilinçlenmesi için uğraş vermiştir. İlk kadın gazetecimiz ve Sorbonne Üniversitesi’nde okuyan ilk Türk kadınımızdır. 20 yaşında Uhuvvet adlı romanını yazmıştır. Kurucularından olduğu Kızılay’ın 5 yıl süreyle Genel Sekreterliğini yapmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında tam bağımsızlık mücadelesini şiddetle savunmuştur. Milliyetçi akımın kadın önderi, hayatı boyunca da “Cumhuriyet Devrimleri”nin yılmaz savunucusu olmuştur.

Selma Rıza Feraceli
Selma Rıza Feraceli

1872 >>

1872’de İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Şura-yı Devlet ve Meclis-i Âyan üyelerinden Ali Rıza Bey, annesi ise Avusturyalı Macar asıllı asil bir ailenin müslümanlığı seçmiş kızı Nâile Hanım’dır. Selma, çiftin yedi çocuğunun en küçüğüydü. Evde özel ders alarak yetiştirildi. İyi derecede Fransızca öğrendi. Eğitiminde, ağabeyi Ahmed Rıza’nın büyük etkisi oldu.


1889 >>

Ağabeyi 1889’da Fransa’ya gitmiş ve orada Jön Türk hareketine katılmıştı. Selma Rıza, ailesinden gizlice İstanbul’dan kaçarak Paris’teki ağabeyinin yanına gitti ve eğitimini Sorbonne Üniversitesi’nde sürdürdü. Paris’te on yıl yaşadı. İttihat ve Terakki Cemiyeti Paris Şubesi’ne üye oldu. Cemiyetin tek kadın üyesiydi. Ahmed Rıza Bey’in çıkardığı ve Fransızca olarak yayımlanan Meşveret Gazetesi’nde, Türkçe olarak yayımlanan Şuray-ı Ümmet Gazetesi’nde çalıştı. İlk Türk kadın gazeteci unvanını Paris yıllarındaki çalışmaları ile aldı.


1892 >>

Henüz 20 yaşındayken, 1892 yılında kaleme aldığı “Uhuvvet | Kardeşlik” adlı romanı ancak 1999 yılında dili sadeleştirilerek Kültür Bakanlığı tarafından yayımlandı. Yazdığı dönemde maddi yetersizlikler yüzünden yayımlayamadığı romanında, kadın sorununa değinmiştir.


1899 >>

1899 yılından itibaren “sosyal açıdan kadın” konusu ile ilgilendi, bu konuda bir uzman kabul edildi.


1908 >>

Selma Rıza, 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanı üzerine İstanbul’a döndü. Yurda dönüşünden sonra gazetecilik yapmadı ancak sosyal hayatta rol almaya devam etti. Meşrutiyet’in ilanından sonra yeniden teşkilatlandırılan Hilal-i Ahmer (Kızılay) Cemiyeti’nde çalıştı. Beş yıl boyunca Genel Sekreterlik yaptı ancak yönetimdekilerle görüş ayrılığına düşünce kurumdan ayrıldı.

1910 >>

1910-1912 yılları arasında iki roman daha yazdı ancak yayımlamadı. Hanımlara Mahsus Gazete ve Kadınlar Dünyası gibi yayın organlarında yazılar yayımladı. İstanbul’da Müslüman Osmanlı kadınları için okullar açılması uğrunda mücadele etti. Meclis-i Mebûsan Reisi olan ağabeyi Ahmed Rıza’nın da ön ayak olmasıyla Kandilli’deki Adile Sultan Sarayı’nın Türkiye’nin ilk yatılı kız lisesi olarak açılmasına yardımcı oldu.


1931 >>

1931 yılında hayatını kaybetti.



Comments


bottom of page