top of page
Yazarın fotoğrafıBODRUMDergi

Küçük Bir Cennet Parçası: Kissebükü Koyu

Gökova Körfezi’nin kuzey kıyısının tam ortasında yer alan Kissebükü Koyu, Mazı Köyü’nün incisidir. Bodrum’da bakir kalmayı başarabilen nadir büklerden biri olan Kissebükü için adeta küçük bir cennet parçası diyebiliriz.


Bir gölü andıran bükler, doğanın bize sunduğu en muhteşem güzelliklerden. Sessizlik ve huzur olan bu bükte, doğayla baş başa kalıp ruhunuzu dinlendirme şansı yakalayabilirsiniz. Görülmesi, yaşanması, hissedilmesi gereken Kissebükü Koyu, farklı birçok deniz canlısına da ev sahipliği yapıyor. Bu koyda yüzerken, doğanın sesleri yanında rengârenk balıklar da size eşlik edecek. Aynı zamanda tarihi kalıntılara da sahip olan bükte tarih sevenler, hem kültürel hem de yaz tatili yapma fırsatı buluyor.


Kıyı Karia’nın iki önemli antik kenti Keramus ve Halikarnassus’un kesişme noktalarından birini oluşturan koy, günümüzde “Kissebükü” bazı yayınlarda da “Alakışla” olarak adlandırılmaktadır. Koyun Geç Antik Çağın’daki isminin Anastasiopolis olduğu ileri sürülmektedir. MS 5. yüzyılın başlarında kurulan kentin, MS 7. yüzyılda Arap akınlarının başlamasıyla diğer sahil kentleri gibi terk edildiği düşünülmektedir.


İlk yerleşim yeri, körfezin kuzeyinde sahile 200 m mesafede, tüm koya hâkim bir tepe üzerine kurulmuş olan, iç ve dış surlarla çevrili, Arkaikten Roma dönemine kadar uzanan, arkeolojik bulgular sunan akropoldür. Sahil boyunca kıyıya paralel uzanan yapıların tamamı Geç Antik Çağ olarak da adlandırılan Erken Hristiyanlık Dönemine aittir. Kent, koyun yarım ay biçimli fiziki yapısına uygun olarak tasarlanmış bir liman yerleşimidir.


Koyun kuzeyinde, liman yapılarının yanı sıra, kilise ve mezar yapısı ile kuzeydeki yamaçlara doğru devam eden işlevleri henüz belirlenemeyen birçok yapı kalıntısı bulunmaktadır. Limanın batısındaki sahil boyunca kentin önemli dini yapıları kıyı çizgisine paralel olacak şekilde sıralanmıştır. Bunlar; vaftizhane, kilise, kiliseye bitişik bir şapel ve hamamdır. Kıstağın güneyinde ise iki katlı düzenlenmiş kamu yapıları, hamam, karşılıklı sokaklar, konutlar, kule ve sarnıçlar bulunmaktadır.


Etrafı dağlarla çevrili, karadan ulaşımı oldukça zor olan koyun bugün de kullanılan bazı yolları, antik dönemlerden günümüze kadar devam eden uzun soluklu bir yerleşime işaret etmektedir. Cumhuriyet dönemine ait sarnıç, konut ve şehit mezarı kentteki Türk dönemi izlerini oluşturmaktadır. Kissebükü anıtsal kalıntılarının yanı sıra uzun sahil şeridi ile deniz turizminin de önemli uğrak noktalarından biri durumundadır.

Mavi Yolculuğun Türkiye’deki başlangıç durağı olarak kabul edilen Gökova’daki cennet Kissebükü Koyu, deniz, orman ve kuş sesleri eşliğinde tatilinizi geçirebileceğiniz harika bir yer. Günübirlik gidebileceğiniz gibi birkaç gece konaklayabileceğiniz pansiyonlar da bulabilirsiniz.

Sadelikten ve sessizlikten hoşlanıyorsanız Kissebükü tam sizin göre. Aracınız varsa bu bölgeye karayolu ile de ulaşabilirsiniz. Ancak söyleyelim yolları epey zorlu.

Comments


bottom of page