Bu topraklarda kadın olmanın en acı yanını yaşayan, güzeller diye anılıp adları bilinmeyen kadınların hikâyeleri anlatılıyor Servi Nine ve Üç Güzeller’de. İsim isim öğreniyoruz güzelleri… İthaki Yayınlarıdan 2022’de çıkan Servi Nine ve Üç Güzeller, 2023 Duygu Asena Roman Ödülü’nü kazanmış. Seçici kurulun açıklaması şöyle: “Hikâye anlatıcılığında gösterdiği ustalık, Türkçe kullanımındaki yetkinliği, yoğun gerçeklik duygusu, bu topraklarda yüzlerce yıldır kadına ve doğaya uygulanan şiddetin değişmediği gerçeğini İstanbul’daki küçük bir park üzerinden anlatmadaki mahirliği ve kadının adını bulabilmesi, var olabilmesi için sunduğu önermeler gerekçesiyle oy çokluğu ile Arlin Çiçekçi ödüle değer görülmüştür.”
Kendisi ile yapılan bir röportajda şöyle diyor Arlin Çiçekçi: “Servi Nine, tarihi bir vakadan esinlenerek hayal ettiğim bir karakter. Tarihimizde ölümü soruşturulup ‘cinayet’ olarak kayda geçirilen ilk kadından bahsediyorum. Fakat adı maalesef kayıtlarda yok. Yani 1702’de de kadının adı yok. Yöresel efsanelerde de kadının adı önemsenmemiş, ‘güzeller’ denilip geçilmiş. Bu romanda, o kadınlara bir ad verdim.”
Doğumu sırasında annesini yitiren Suna’nın öyküsünü anlatan Servi Nine ve Üç Güzeller kitabı, hikâyesinin yanı sıra sımsıcak bir baba kız sevgisi ile de okuyucuyu sarmalıyor. Sevginin kuşaktan kuşağa aktarılışını görüyoruz kahramanlarında. Kitap bir yandan bu topraklarda adı geçmeyen kadın kahramanların hazin hikâyelerini anlatırken bir yandan da baba sevgisinin ve şefkatinin iyileştirici, yaşama bağlayıcı gücünü gösteriyor.
Suna’nın aşk öyküsü, kendisini hor gören eşi için “imanımı kırdı” diye bahsedecek kadar saf, duru. Sevgisiz büyüyen bir oğlan çocuğunun maalesef sevmeyi bilmediğini, sevemediğini gösteriyor eşi Suna’yı hor görüşlerinde. Sevginin ne demek olduğunu bilen Suna da buna boyun eğmiyor ve kendi ayakları üzerinde duruşu ile başlıyor hikâyesini yazmaya.
Su gibi akıp giden bir kitap Servi Nine ve Üç Güzeller.
İyi okumalar!
Comments