top of page
  • Yazarın fotoğrafıSeda Küçük

Avrupa’nın En Çarpıcı Şehri: Budapeşte

Budapeşte coğrafi konumu, tarihî eserleri ve diğer çekicilikleri ile Avrupa’nın en güzel şehirlerinden biridir. Tuna’nın incisi olarak bilinen bu şehir, aslında Tuna Nehri’nin iki yakasındaki Budin (Buda) ve Peşte’nin 1873 yılında birleşmesiyle oluşmuştur. Budin ve Peşte’yi ikiye ayıran Tuna Nehri’nin üzerine inşa edilen Zincirli Köprü iki şehri birbirine bağlamış ve şehrin adı Budapeşte olmuştur. Buda daha eski ve turistik bir yerleşim yeridir ve çoğu tarihi kalıntı burada yer alır. Peşte ise şehrin daha modern yüzünü temsil eder. II. Dünya Savaşı sırasında şehir, hava saldırılarına uğramış olsa da Macarlar yeniden şehri inşa etmeyi ve güzelleştirmeyi başarmışlar. Macaristan'ın başkenti olan Budapeşte, aynı zamanda ülkenin politik, kültürel, ticari, endüstri ve ihracat merkezidir. Budapeşte, günümüzde mimari, arkeolojik ve kültürel öneme sahip birçok eseriyle UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer almaktadır.


Tarihçesi

Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1526’da fethedilen Budin ve Peşte, bir buçuk asırlık süren bir Türk hakimiyeti yaşamıştır. 1662 yılında burayı ziyaret eden Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde Budin ve Peşte’nin etraflı bir tasviri yer almaktadır. Evliya Çelebi’nin kaleme aldığı Seyahatname’ye göre Buda’da 25 cami, 47 mescit, 12 medrese, 16 mektep, 2 hamam, 8 kaplıca, 9 han, 1 saat kulesi ve 1 bedesten inşa edilmişti. Bunların çoğu bugün ayakta değil. Kısacası o dönemden günümüze Budapeşte’de Osmanlı izlerine dair pek bir şey kalmamış.


İlk kalıcı köprü olan Zincirli Köprü’nün açılmasıyla birbirine bağlanan iki şehirden biri olan Peşte, ülkenin idari, siyasi, ekonomik, ticari ve kültürel merkezi hâline gelmeye başlamıştı. Ülkenin kırsal kesimlerinde artan göç, Macarların şehirde çoğunluğa sahip olmasını sağlamış, buna bağlı olarak da Budapeşte’de en çok kullanılan dil Almanca değil Macarca olmuştu.


I. Dünya Savaşı’nın sonunda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu yıkıldı ve Macaristan Cumhuriyeti ilan edildi. II. Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru Budapeşte hava saldırılarından çok fazla zarar gördü. Bütün köprüler tahrip olup yıkılırken Zincirli Köprü’deki aslan heykelleri savaşın yıkımından kurtuldu.

1949 yılında Macaristan Komünist Halk Cumhuriyeti’nin ilan edilmesiyle şehirde demokratik değişiklikler talep eden barışçıl gösteriler başladı. Göstericiler Budapeşte radyo istasyonuna giderek taleplerinin yayınlanmasını istediler. Buna karşılık yönetim, göstericiler için vur emrini verdi. Macar askerleri ise silahlarını göstericilere vererek binanın ele geçirilmesini sağladılar. Böylece Macar Devrimi başlamış oldu. Kasım ayının başına kadar devam Çatışmalar 3000’den fazla ölüme sebep oldu. Altmışlardan seksenlerin sonuna kadar Budapeşte, Doğu Bloku’nun en mutlu “kışlası” olarak anılırdı ve şehir bu dönemde II. Dünya Savaşı’nın yarattığı yıkımı sonunda atlatabilmişti.



Aktiviteler

Her sokağında tarih bulabileceğiniz bu şehri mutlaka görmelisiniz. Birçok festivale ev sahipliği yapan şehir, Orta Avrupa’daki en büyük sanat ve kültür merkezi olarak bilinir. Dünyanın birçok yerinden ziyaretçileri kendine çeken ‘Budapeşte Bahar Festivali’ 1981’den buna yapılmaktadır.


Tarihi sokakları ve eserleri sayesinde keyifle vakit geçirebileceğiniz bu şehirde görülmesi gereken çok yer var. Aziz Stefan Bazilikası, Parlamento Binası, Buda Kalesi, Kahramanlar Meydanı, Zincirli Köprü görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Şehri detaylı gezip keşfetmek isteyenler için ise Matthias Kilisesi, Dohany Sokağı Sinagogu, Vajdahunyad Kalesi, Memento Park, Gellert Tepesi’de diğer güzel alternatifler arasında olabilir.


Eğer kültürel gezilerden sıkılırsanız, Tuna’daki adalardan biri olan Margit-sziget’e gidebilirsiniz. Burası hem turistler hem de yerliler için parkları, Japon Bahçesi, küçük hayvanat bahçesi ve çeşmesiyle popüler bir dinlence yeridir.


Aziz Stefan Bazilikası

Adını eski bir Macar kralından alan Bazilika, 96 metre yüksekliğindeki kubbesiyle bir dönem şehrin en yüksek yapısı unvanına sahipti. Önceleri katedral olan kilise, Papa’nın emri ile artık bazilika statüsüne geçmiş durumda. Budapeşte’yi 364 basamak yukarıdan görmek isterseniz bu yüksek yapının kubbesine çıkmanız gerekecek.



Parlamento Binası

Aziz Stefan Bazilikası’nın unvanını elinden alan Parlamento Binası, din ve devlet işlerini dengede tutmasını temsilen şehirdeki en yüksek dini yapıyla aynı yükseklikte inşa edilmiştir. 691 odası, 96 metre yüksekliğe ulaşan 20 km uzunluğundaki merdivenleri ile dünyanın en büyük üçüncü parlamento binasıdır.



Buda Kalesi

1265 yılında inşa edilen Buda Kalesi, geçmişte kraliyet sarayı olarak da kullanılmıştır. Günümüzde Macar Askeri Tarih Müzesi, Müzik Müzesi gibi çeşitli tarihi yapıları ve müzeleri içinde barındırır. Bu bölgedeki, Orta Çağ’dan kalma Arnavut kaldırımlı sokaklar, UNESCO koruması altındaki tarihi yapılar, gotik ve barok mimarinin en ihtişamlı örnekleri ve muhteşem Budapeşte panoraması görülmeye değer.


Kahramanlar Meydanı

Kahramanlar Meydanı, Budapeşte’nin hatta Macaristan’ın en büyük ve en ünlü meydanlarından biri. 1895 yılında Macarların Avrupa’ya gelişinin 1000. yıl dönümü şerefine inşa edilen meydan, bir yıl sonra açılmıştır. O tarihten bu yana da şehirdeki tüm kutlamalara ve anmalara ev sahipliği yapmaktadır. Meydanın ortasında 1932 yılında inşa edilen bir Milenyum Anıtı bulunmakta. İki tarafta gördüğünüz heykeller ise eski Macar krallarını temsil ediyor.


Zincirli Köprü

Zincirli Köprü, şehrin en önemli simgelerinden biri. Köprü yapılmadan önce Budapeşte’nin iki yakası ancak kış gelip, nehir donduğunda kavuşabiliyormuş. 1849’da yapılan Zincirli Köprü iki yakayı birbirine bağlayan ilk sabit köprü ve zamanın mühendislik harikalarından biri.



Mutfak

Budapeşte mutfağı geniş bir yelpaze seçeneğiyle ile yemek konusunda sizi üzmeyecek şehirlerden biri. Hatta tanıdık, damak zevkinize uygun bir şeylerle karşılaşabilirsiniz bile. Bir gün yolunuz düşerse bu güzel şehirde mutlaka yemeniz gereken birkaç lezzeti sizler için hazırladık.


Langos| Çoğunlukla hamurun üzerine sarımsak, sour cream ve peynir ile tüketilen bu yemeğe Macarlar bayılıyor ve bol bol tüketiyorlar.

Pogácsa | Hepimizin keyifle yediği poğaça muhtemelen Macar mutfağına Osmanlı döneminde girdi ve oldukça çok sevildi. Peynirli, etli, sebzeli olarak bir sürü çeşidi bulunan Pogácsa’nın dışı çıtır içi ise yumuşacık.

Gulyas | Ülkenin milli yemeği olan Gulyas’ı her restoranda bulabilir, çorba kıvamındaki bu yemeğin değişik lezzetlerle çeşitlendirilmiş onlarca varyasyonu arasından damağınıza en uygun olanını seçebilirsiniz.

Chicken Paprika | Yanında pek çok farklı şey ile birlikte servis edilen Chicken Paprika oldukça doyurucu bir yermek. Tavuk, soğan, tereyağı, domates, sarmısak, un ve bol kırmızı biber malzemelerinden yapılmakta.

Palaçinka | Tanıdık bir lezzet daha… Palaçinka, aslında hepimizin bildiği Boşnak Akıtması. Tuzlu ve tatlı olarak yapılan Palaçinka’nın içine bal, reçel, marmelat konulduğunda yine meyve, çikolata ve karamel gibi soslarla süslenip pudra şekeriyle son dokunuşları yapılıyor.



Ulaşım

İstanbul’dan Budapeşte’ye olan uçuşlar gün aşırı ve aktarmasız. Ayrıca uçuş için birçok havayolu şirketi seçeneği de mevcut. Havaalanından kent merkezine gitmek için otobüs, tren, taksi kullanılabilir. İstanbul- Budapeşte uçuş süresi ise 2 saat. Şehrin merkezine 16 kilometre uzaklıkta olan havaalanı üç defa üst üste Avrupa’nın en iyi havaalanı ödülünü kazandı.


Comments


bottom of page