ELİF TURAN
Bodrum sahnelerinin parlayan yeni yıldızı Elif Turan; bitmeyen enerjisi, muhteşem sahne performansıyla izleyenlerini âdeta büyülüyor. Bodrum’a yolunuz düşerse mutlaka, Elif Turan’ı izlemeye zaman ayırın... Ortaokul yıllarında müzik öğretmeni tarafından keşfedilen Elif Turan; İzmir Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi’ni bitirdikten sonra tam burslu olarak kazandığı Bilgi Üniversitesi’nde ustalardan caz eğitimi aldı. 15 yıl boyunca İstanbul’da sahne alıp 2007’de ‘Çık Aradan’ ve 2014’te ise ‘Can Kenarı’ isimli iki albüm çıkardı. Sonra da Bodrum’un yolunu tuttu. Şimdilerde yine yeniden “İyi Değilim” teklisiyle sevenleriyle buluşacak. Mottosu, “Hayat kısa, kuşlar uçuyor.”
Elif Turan’ı tanıyabilir miyiz?
İzmir Karşıyaka’da doğup liseden sonra üniversite eğitimim için İstanbul’a yerleşip 15 sene orada sahne ve albüm çalışmaları yaptım. Eğitimimi caz üzerine tamamladım. Sıkı bir caz müzisyeniyim aslında. ‘Çık Aradan’ isimli ilk albümümü 2007 yılında, kendi söz ve bestelerimden oluşan ikinci albümüm ‘Can Kenarı’nı ise 2014 yılında çıkardım. Şu sıralar klibi de bitmek üzere olan, söz ve müziği yine bana ait, düzenlemesini İskender Paydaş’ın üstlendiği yeni teklim ‘İyi Değilim’i piyasaya çıkarmaya hazırlanıyorum. Bundan sonra hiç ara vermeden üretmeye ve şarkılarımı sık sık müzikseverlerle paylaşmaya devam edeceğim.
Müziğe olan yatkınlığınızı ilk kim keşfetti?
Ortaokuldaki müzik öğretmenim Emel Hocam, ailemi çağırıp “Bu çocuğu kesinlikle müziğe yönlendirmeliyiz” dedikten sonra başladı her şey. Ondan sonra da piyano ve şan dersleriyle beraber bir yola çıktık.
Müzik alanında ne tür eğitimleriniz var, kimlerle çalıştınız?
Ortaokul bittikten sonra İzmir’de konservatuar ve güzel sanatlar lisesi sınavlarına girdim. İkisini de kazandım ancak fagot çalmak istemediğimden İzmir Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi’ni tercih ettim. Burada 4 sene piyano, keman ve şan eğitimi aldım. Caz aşkı lisede başlamıştı, devamında da caz okumak istiyordum. O yıllarda sadece Bilgi Üniversitesi’nde caz eğitimi veriliyordu ve müthiş hocalar, üstatlar vardı. Yetenek sınavlarına girdim ve tam burslu olarak piyano bölümünde okumaya hak kazandım. Nükhet Ruacan, Yıldız İbrahimova ve Randy Esen ile caz, vokal; Ali Perret ile piyano; Ricky Ford, Donovan Mixon, İmer Demirer, Cengiz Baysal ve Timur Selçuk ile de armoni ve ensemble çalışmaları yaptım.
En çok hangi türde müzik yapmayı seviyorsunuz, neden?
Her ne kadar pop albümler çıkarmış olsam da gönlümde her zaman caz müzik vardır. Sıklıkla sahne de yaparım ve çok keyifli geçer. Cazın kendi içindeki disonans (uyumsuz, sert) armoni yapısı ve ritimlerindeki senkoplar ve off beat’ler (dümdüz gitmeyen, sıradışı aksak hareketler) beni en çok çeken özellikler.
En sevdiğiniz şarkınız hangisi, bir hikâyesi var mı?
Eylül’de çıkacak olan ‘İyi Değilim’ adlı parça en çok içime sinen şarkım oldu diyebiliriz. Hem kendim piyanoda çalıp söyleyecek olmam, hem de duygusal anlamda birçok etkileşim barındırması nedeniyle benim için önemli.
Elif Turan sahnedeyken kendini nasıl hissediyor, ne tür duygular yaşıyor?
Aynı anda onlarca duygu... Orası çok acayip bir yer. Her şeyi, herkesi görüyorsunuz. Dinleyenlerin enerjisi size geçiyor. Bütün kontrolü ele almalısınız. Aklınız, hem grubunuzda hem dinleyicide hem de bir sonraki adımda olmalı. Başta stresli ancak sonrasında kopup giden, kendimi tamamen müziğin akışına bıraktığım tuhaf karışık duygu durumları diyebiliriz.
Yeni projelerinizden bahseder misiniz?
Eylül’de yeni teklim geliyor ‘İyi Değilim’. Çok ara verdim albümlerim arasında... Benim dışımda gelişen olaylar oldu maalesef ama bundan sonra sık sık şarkılarımı duyacaksınız. Onun haricinde sahne çalışmalarım hız kesmeden kışın da özellikle Bodrum’da devam edecek.
Sahnedeki Elif Turan’ın dışında bir de öteki Elif var. O nasıl biri?
Mottom, ‘Hayat kısa, kuşlar uçuyor.’ Biraz anı yaşıyorum aslında... İstemediğim hiçbir şeyi yapmak istemem. Sevdiklerim, arkadaşlarım hep yakınımda ve iyi olsun isterim. Bunun için çok çabalarım da. Diğer yandan enerjisi iyi gelmeyen insanlardan da nazikçe uzaklaşırım. Gezmeyi ve yeni insanlar tanımayı çok severim. Bir de hissikablelvuku var, sezgilerim çok kuvvetlidir. İçimden geçirdiğim şeyler genelde gerçekleşir.
Müzikle dopdolu bir hayatınız var… Bir de akıp giden bir hayat… Hayatı ıskaladığınızla ilgili zaman zaman kendinizi sorguluyor musunuz?
Hepimiz zaman zaman kaçırıyoruz mutlaka bir şeyleri ama elimden geldiğince hayattan zevk almaya bakıyorum.
Bir evcil hayvanınız var mı? Varsa onunla ilişkiniz nasıl?
Daha doğar doğmaz sahiplendiğim bir terrierim var, 4 senedir beraberiz. Birbirimize çok bağlıyız. Nereye gitsek hep beraber gideriz, evde bırakmaya bile kıyamam. Benim bütün kötü huylarımı değiştirdi, onardı diyebilirim. Bugüne kadar yaptığım en iyi şey Kırçıl’ı sahiplenmek oldu.
Küresel ısınmayla birlikte doğa, doğal hayat ve dolayısıyla dünyanın geleceği oldukça risk altında. Sizin bu konuyla ilgili düşünceleriniz neler?
Doğa bize değil, biz doğaya muhtacız varolmak için… İnsanlar genelde, “Benim musluğu kapamamla mı tasarruf sağlanacak” diye düşünüyor. Evet, aynen öyle. Olağan seyrinde bir hayat, daha temiz bir çevre, yaşanabilir bir gelecek için hepimiz elimizi taşın altına koyacağız. Bencilliği ve açgözlülüğü bırakmamız gerekiyor bir an önce.
Güçlü olduğunuz taraflarınız ve zayıf olduğunuz yönleriniz nelerdir?
Herkese çok çabuk inanıp güvenmek konusunda zaman zaman hayal kırıklıkları yaşadığım oluyor ancak gerçekten kalbinin içini açan, çıkarsız, karşılıksız temeller üzerine kurduğumuz arkadaşlıklarım, dostluklarım için ise her şeyimle seferber olurum.
Müzik dışında zamanınızı nasıl geçirmeyi seviyorsunuz?
Doğada yürüyüş yapmayı çok severim. İnsana iyi gelen meditatif bir tarafı var. 3 senedir ‘tae bo’ya sardım, ona devam ediyorum, dans ediyorum. Glutensiz ve vegan yiyecek denemeleri yaparım sık sık. Bodrum’da yaşamanın verdiği en büyük ayrıcalığı da denizi tabii, denizde olmak da bana çok iyi geliyor.
Hayatı planlı mı yaşarsınız, yoksa gelişine mi?
Plan yapmayı hiç sevmem. Çok programlı insanlarla da pek anlaşamam.
Özel ve iş ilişkilerinizde kırmızı çizginiz var mı yoksa esnek misinizdir?
Gayet toleranslı ve esneğimdir. Sadece verilen sözler benim için çok önemli. Ben ne kadar sözüme sadıksam karşımdaki kişiden de onu beklerim. Zaten aksi hâlde o kişi için notumu veririm.
Hayat felsefeniz nedir? Hayatla eğlenen bir yapınız mı var yoksa ciddiye mi alırsınız?
Hayat, ciddiye almak için o kadar kısa ki andan zevk almayı hayatın en büyük amacı kılmak bence en büyük bilgeliktir.
Sizin için hayattaki en önemli başarı nedir?
Geçmişiniz ve bugüne kadar yaptıklarınızla barışık olmak, pişmanlık duymadan yola devam etmek.
Hayat, ciddiye almak için o kadar kısa ki andan zevk almayı hayatın en büyük amacı kılmak bence en büyük bilgeliktir.
Hangi tür müzik dinliyorsunuz?
Her şeyi dinlerim ama en çok caz dinlemek bana keyif veriyor.
Ruhunuzu nasıl dinlendiriyorsunuz?
Çok kalabalıklar içinde olduğum dönemlerde; üst üste sahne, konser olduğunda ara ara kendimi izole edip yalnız kalmayı tercih ediyorum. Sosyal medya detoksu da çok iyi geliyor.
Ne tarz giyinmeyi seviyorsunuz?
Rahat... Bazen aynı şeyden bir kaç adet bile aldığım oluyor, sadece rahatlığından ötürü.
Müzik sektörüne yeni katılanlara neler tavsiye edersiniz?
Benim başladığım dönemlerden çok çok farklı bir yerde artık sektör. Buna çok seviniyorum. Gençler muazzam... Bir çoğu üretiyor, kendi prodüktörlüğünü yapıyor, şarkılarını kendi servis ediyor. Çok özgün, alternatif işler var. En önemlisi üretmek, üretmeye devam etsinler.
Bodrum size ne ifade ediyor?
Bodrum benim hayalimdi, hayalimi yaşıyorum. Olmak istediğim yerdeyim…
ELİF’İN ENLERİ
Renk: Pudra
Yemek: Annemin yaptığı her şey
Tatlı: Sufle
Meyve: Ananas
Şehir: Muğla
Kasaba: Tüm Gökova
Kitap: Mavi Sürgün
Yazar: Cevat Şakir
Film: Vanilla Sky
Oyuncu: Penelope Cruz
Şarkı: Buna tek bir cevap veremem
Şarkıcı: Çocukluk idolüm Ella Fitzgerald
Comments