top of page
Yazarın fotoğrafıSeda Küçük

Kafka’nın Şehri: Prag

Prag, tıpkı İstanbul gibi yedi tepeye ayrılmıştır. Geniş bir kitle tarafından Avrupa’daki en güzel şehirlerden biri olarak gösterilen Prag, “Altın Şehir”, “Doksanların Sol Bankası”, “Masal Şehri”, “Şehirlerin Anası” ve “Avrupa’nın Kalbi” gibi isimlerle de anılır. Prag, Franz Kafka’nın gölgesini taşımaktadır. Dönüşüm, Dava, Şato gibi dünyaca ünlü eserleri kaleme alan yazarın varlığını tüm benliğinizde hissedeceksiniz. Sadece Kafka için bile fazlasıyla turist çeken şehir, 5 Nobel Ödülü’ne sahiptir. Şehir son yıllarda turizm alanında oldukça fazla ilgi görmektedir.


Çek Cumhuriyeti’nin başkenti ve en büyük şehri olan Prag, 1000 yılı aşkın bir süre boyunca ülkenin siyasi, kültürel ve ekonomik merkezi olmuştur. Vlata Nehri’nin geniş bir kıvrımına kurulmuş olan şehir, Berlin ile Viyana’nın tam orta noktasındadır. 1992’den beri Prag’ın tarihi merkezi UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer almaktadır.



Tarihçesi

İkinci Dünya Savaşı sırasında bombalanan Prag’da çok sayıda kişi yaralandı ve öldü. Binalar, fabrikalar ve yüzlerce tarihi yer yıkıldı. Savaşın getirdiği yıkımın etkilerini silmek kolay olmadı ancak şehir yeniden 14. yüzyılda ve IV. Charles döneminde haraketli zamanlar yaşamaya başladı. Charles, Orta, Kuzey ve Batı Avrupa’daki ilk üniversiteyi açtı. Ayrıca tarihi şehrin yanındaki Yeni Şehir de onun eseridir. Yönetimi süresince birçok yeni kilise inşa edilmiştir ve bunların arasında Charles’in Kutsal Roma İmparatoru olarak taç giydiği St. Vitus Katedrali de vardır. Şehirdeki pek çok güzel barok kilise ve saray, Prag’ın dünyadaki en güzel şehirlerden biri olmasını isteyen Charles döneminden kalmadır. 19. yüzyılda Çek halkı, Avusturya iradesinin zayıflamasıyla kendi tarihini ve kültürünü yeniden keşfetti. Kent, milliyetçiliğin uyanışına ve vatandaşlık bilincinin yeniden yayılmasına tanıklık etti. Uzun süredir suskun kalan Çek dili tekrardan resmi dil statüsü kazandı. Prag, çek sanatçılarının eserleri olan Ulusal müze, Ulusal Tiyatro, Rudolfinum gibi görkemli kamusal anıtlarla süslenerek kent bilinci yeniden canlandı.



Aktiviteler

Kafka’nın şehri olarak anılan Prag, konuklarına tarihi mimarisiyle görsel bir şölenin yanında edebi bir atmosfer sunuyor. Prag Kalesi, Aziz Vitus Katedrali, Slavia Cafe, Charles Bridge ve Kafka Müzesi mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Şehri detaylı gezip keşfetmek isteyenler için ise Wenceslas Meydanı, Tyn Kilisesi, Eski Kent Meydanı, Astronomik saatiyle ünlü olan belediye binası, (Her saat başı on iki havari küçük bir kapıdan çıkarak saati bildirir.) Josefov sinagogları ve yaz aylarında konserler düzenlenen Wallenstein Bahçesi de diğer güzel alternatifler arasında olabilir.


Prag Kalesi

Guinness Rekorlar Kitabı’na göre dünyanın en büyük antik kalesidir. Muhteşem yapısı ve gotik havasıyla her yıl milyonlarca turist çeken bu kale 570 metre uzunluğunda ve 130 metre genişliğindedir. Prag Kalesi’ne doğru ilerlerken yol üzerindeki evlerin üstlerinde birtakım işaretler göreceksiniz. Bunlar o evde yaşayan insanların mesleklerine göre konulan şekillerdir.


Aziz Vitus Katedrali

Prag Kalesi’nin içinde yer alan katedralin yapımı 1344 yılında başlamış, 1929’da tamamlanmıştır. Prag’ın simgelerinden olan gotik yapı pek çok kral ve kraliçenin taç giyme törenine ev sahipliği yapmıştır. Aziz Vitus’a adanmış yapıda Aziz Vitus’un dışında Aziz Wenceslas, Aziz Adalbert, Aziz John Nepomuk gibi birçok azizin kemikleri bulunmaktadır. Bu katedral mutlaka gidip görmeniz gereken yerlerden biri.


Slavia Cafe

Nazım Hikmet, Prag’da yaşadığı dönemlerde arkadaşıyla bu kafeye gelir, kahvesini içerken uzun sohbetler edermiş. Prag hakkındaki şiirlerini bu kafede yazan Nazım Hikmet’in diğer ünlü insanlar gibi duvarda bir fotoğrafı bulunmaktadır. Siz de bu harika kafede yerel müzikler eşliğinde kahvenizi yudumlayıp arkadaşlarınızla sohbet edebilirsiniz.


Charles Köprüsü

Kral IV. Charles tarafından yaptırılan köprü 516 m uzunluğunda, 10 m genişliğindedir. Günümüzde yaya trafiğine açıktır ve şehrin turistler tarafından en çok ilgi gören yeridir. Köprünün üstünde otuz tane heykel bulunuyor. Bunlardan en ünlü olanı Aziz John Nepomuk heykelidir. Diğer dikkat çeken heykel ise tespih çeken Osmanlı askerinin neşeli bir şekilde zindanın başında beklemesi ve yukarıdaki üç Aziz’in zindanın içindeki esirleri kurtarmaya çalışmasını anlatandır. O dönemde Osmanlı’ya karşı duyulan korku ve önyargılar heykelde bu şekilde resmedilmiş.


Kafka Müzesi

Müzede yazarın eserleri, fotoğraflar, el yazıları ve günlükler sergilenmektedir. Prag şehrinin dünya çapındaki en büyük marka değerlerinin başında gelen Franz Kafka’ya şehirdeki ilgi alaka oldukça fazladır. Müzede ayrıca çeşitli görsel ve işitsel etkinlikler gerçekleştirilmektedir.





Mutfak

Prag hem tarihsel dokusu hem de mutfağı ile oldukça ilgi çekicidir. Bir gün yolunuz düşerse bu güzel şehirde mutlaka yemeniz gereken birkaç lezzeti sizler için hazırladık.


Trdelnik | Prag sokaklarında gezerken sıkça karşılaşabileceğiniz lezzetlerin başında Trdelnik geliyor. Çek ve Slovak kültüründen gelen tatlının içerisine çikolata ve dondurma konularak servis edilir. Dışı yani hamuru pişerken üzeri tarçın ve şeker ile kaplanır. Bu lezzet gerçekten baş döndürücü.

Plnena Paprika | Türk dolmasına benzeyen bu yemeği görünce kendinizi evinizde gibi hissedebilirsiniz. Biber dolması görünümündeki bu lezzet, domates sosu ile servis edilir. Yanında dilim ekmek veya patates püresi de bulunur.

Smazeny | Kızarmış patates, salata ve sosu ile servis edilen Smazeny, genellikle biranın yanında tercih edilen harika bir atıştırmalık olabilir sizin için.

Pecena Kachna | Kızarmış ördek sevenler buraya… Lezzeti ile oldukça popüler olan Pecena Kachna, ızgara da nar gibi olana kadar kızartılır ve dilim ya da yarım olarak servis edilir.


Ulaşım

Türkiye’den Prag Vaclav Havel Havaalanı’na birçok farklı havayolu şirketinin uçuşlarıyla ulaşabilirsiniz. Aktarmasız uçuşlar yaklaşık 3 saat sürmektedir. Farklı Avrupa şehirlerinden Prag’a ulaşmak istiyorsanız tren ve otobüslerle de ulaşım sağlayabilirsiniz.


Comments


bottom of page