top of page
  • Yazarın fotoğrafı: Seda Küçük
    Seda Küçük
  • 25 Şub 2023
  • 4 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 5 Nis 2023

Bu sayımızda Şalva Ailesi’ne yeni katılan Rio ve onun can dostu Başak’ı konuk ediyoruz. Çocukluğundan beri bir patili dostu olmasını istediğini belirten Başak Şalva, geç de olsa bu arzusuna kavuşmuş. Başak, evcil hayvan sahiplenmek isteyenlere ise şunları söyledi: “Bir evcil hayvan sahiplenmeden önce mutlaka ailedeki herkesin buna hazır olup olmadığına karar vermeniz gerekiyor. Bu çok ciddi bir sorumluluk çünkü karşınızda kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak size tamamen bağımlı bir canlı var. Özellikle tüm gün evde yalnız kalmasını gerektirecek bir yaşantınız varsa, onunla sadece akşamları birkaç saat ilgilenebilecekseniz bir kere daha düşünmenizi öneririm. Bir köpek sahiplenmek istiyorsanız çok uzun saatler yalnız bırakamayacağınızın farkında olmanız gerekiyor. Bir evcil hayvanla birlikte yaşamak evet çok keyifli ama bir o kadar da yorucu. İnsanlar gibi onların da birçok ihtiyacı olduğunu unutmamalıyız. Sadece yemeğini ve suyunu verip onlara karşı sorumluluklarımızı yerine getirmiş olmuyoruz. Oyun oynayıp enerjilerini atmak, başka köpeklerle sosyalleşmek ve dışarı çıkmak gibi birçok ihtiyacını gerekiyorsa kendinize ayırdığınız zamandan fedakârlık yaparak karşılayabileceğinizden emin değilseniz, lütfen bir evcil hayvan sahiplenmeyin.”


Sahiplenme hikâyeniz nedir?

Çocukluğumdan beri bir köpek sahiplenmeyi çok istiyordum. Ancak annem ve babamın kabul etmiyor oluşu bu fikri hep ertelememe sebep oluyordu. Annem, titiz ve düzenli bir insan. Bu yüzden evde patili bir dosta sahip olmanın zor olacağını söylüyordu. Babam da özgürlüğümü kısıtlayacak ve bana ciddi sorumluluklar getireceğinden bahsedip bu fikrime karşı çıkıyordu. Tatildeyken, yakın bir arkadaşım bana sahiplendirilmeyi bekleyen patili ilanları gönderdi. Yine reddedeceklerini düşünmeme rağmen konuyu tekrar gündeme getirdim. Bu sefer beklediğimin aksine konuya daha ılımlı bakmaları beni cesaretlendirdi. Anne ve babam fikirlerini değiştirmeden İstanbul’a döner dönmek gidip Rio’yu sahiplendik.



İlk karşılaşmanızda ne hissettiniz?

Sahiplendiğimiz yerde Rio’ya benzer birçok köpek vardı. Seçim yapmamız beklenirken Rio bize doğru gelmek istediğini belli eden hareketler yaptı. Annem de ben de onun bizi seçtiğine inanarak Rio’yu sahiplenmek istediğimize karar verdik. İlk kucağıma verdikleri anda nasıl tutacağımı, nasıl davranacağımı hiç bilmiyordum. Eve dönerken, yol boyu biraz endişeli fazlasıyla da heyecanlıydım. Eve gelip onu yere bıraktığımız anda biraz korku biraz da merakla birlikte kısa sürede eve alıştı ve keşfetmeye başladı.

İsmini nasıl koydunuz, sizin için özel bir anlamı var mı?

Babam köpek sahiplenme konusuna en karşı olan kişiydi. Ben Latte, Cookie gibi biraz daha rengiyle uyumlu isimler koymak istemiştim ama babamın kısa sürede alışması ve sevmesi için onun istediği ismi koymaya karar verdim. Sahiplenmeye karar verdiğimiz andan itibaren babamın söylediği isim sadece Rio olduğu için isminin Rio olmasına karar verdik.


Cinsi nedir, bu cinsin en belirgin özellikleri nedir?

Toy Poodle. Belirgin özellikleri arasında en akıllı ikinci ırk olmaları, asla tüy dökmemeleri ve yalnız kalmayı hiç sevmiyor olmaları var.




Nasıl iletişim kuruyorsunuz, isteklerini size nasıl anlatıyor?

En büyük korkum onu anlayamamak ve isteklerini karşılayamamaktı ama Rio kendini çok rahat ifade edebiliyor. Hareketleri ve çıkardığı farklı seslerle ne yapmak istediğini onu ilk defa gören biri bile kolayca anlayabiliyor. Genelde en çok istediği şeyler bizim yediğimiz yemeklerden yemek ve herkesle birlikte koltukta oturmak.



Neden bir evcil hayvan sahiplenmek istediniz?

Genelde kedi ya da köpek olan evlerin enerjisinin daha yüksek olduğuna inanırım. Eve getireceği pozitif enerji ve mutluluktan her zaman emindim. Kendimden başka bir canlının sorumluluğunu alabileceğime emin olduğum noktada bu kararı verdim.


Karar vermeden önce, evde bir hayvanla yaşamının nasıl bir şey olduğuna dair fikriniz var mıydı?

Karar vermeden önce sık sık daha önce evcil hayvan bakan ve konu hakkında bilgisi olan arkadaşlarımla görüştüğüm için karşılaşabileceğim zorlukların çoğunu öğrendim. Rio evimize geldikten sonra daha önceden bilmediğim bir zorlukla karşılaşmadım. Buna rağmen, benim için yeni bir deneyim olduğundan iyi bir veteriner bulmaktan, uygun mama, şampuan gibi ihtiyaçlarının seçimine kadar birçok konuda araştırma yapmam gerekti.



Rio’nun aileye katılmasından sonra hayatınız nasıl değişti?

Genel olarak olumlu değişikler oldu. Herkesin bir an önce işini bitirip eve erken gelmesi için bir sebep oldu. Zor olan ise onu götüremediğimiz yerlere gidileceği zaman yalnız kalması ve onun tek kalmaktan hiç hoşlanmaması. Hepimiz evde bile olsak aynı odada hatta mümkünse aynı koltukta bizimle birlikte oturup temas hâlinde olmak istiyor.



Bir evcil hayvana sahip olmanın olumlu ve olumsuz yanları nedir?

Çok fazla olumsuz yanlarından bahsedemeyeceğim çünkü aramıza katıldığı günden beri bir defa olsun bunun pişmanlığını yaşamadık. Ne kadar yoğun ve yorucu bir gün geçirmiş olursak olalım eve geldiğimizde onun sevincini görmek hepimize enerji veriyor. Bize duyduğu karşılıksız sevgi ve bağlılık olumsuz yanlarını görmememiz için yeterli.



Evcil hayvan sahiplenmek isteyenlere mesajınız nedir?

Bir evcil hayvan sahiplenmeden önce mutlaka ailedeki herkesin buna hazır olup olmadığına karar vermeniz gerekiyor. Bu çok ciddi bir sorumluluk çünkü karşınızda kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak size tamamen bağımlı bir canlı var. Özellikle tüm gün evde yalnız kalmasını gerektirecek bir yaşantınız varsa, onunla sadece akşamları birkaç saat ilgilenebilecekseniz bir kere daha düşünmenizi öneririm. Ben kendi aile işimizde çalıştığım için işe giderken bile Rio’yu yanımda götürüyorum. Bunun herkes için mümkün olmayan bir durum olması sebebiyle özellikle Toy Poodle cinsi bir köpek sahiplenmek istiyorsanız çok uzun saatler yalnız bırakamayacağınızın farkında olmanız gerekiyor. Bir evcil hayvanla birlikte yaşamak evet çok keyifli ama bir o kadar da yorucu. İnsanlar gibi onların da birçok ihtiyacı olduğunu unutmamalıyız. Sadece yemeğini ve suyunu verip onlara karşı sorumluluklarımızı yerine getirmiş olmuyoruz. Oyun oynayıp enerjilerini atmak, başka köpeklerle sosyalleşmek ve dışarı çıkmak gibi birçok ihtiyacını gerekiyorsa kendinize ayırdığınız zamandan fedâkarlık yaparak karşılayabileceğinizden emin değilseniz, lütfen bir evcil hayvan sahiplenmeyin.


  • Yazarın fotoğrafı: Seda Küçük
    Seda Küçük
  • 7 Kas 2022
  • 4 dakikada okunur
Bella henüz 2 yaşında Toy Poodle cinsi bir köpek... Ama o kendini bir köpek olarak görmüyor. Hatta köpeklerden mümkün olduğunca uzak duruyor. O kendini insan sanıyor. İnsanlarla yaşamayı, onlarla oynamayı, yemeyi, gezmeyi seviyor. Her ne kadar konuşamasa da çıkardığı sesler ve fiziksel hareketleriyle kendini insanlara çok iyi anlatıyor. Lise yıllarında Tiny ismini verdiği bir köpeği sahiplenen Yasemin Hanım, bir süre sonra tüm sorumluluğu annesine bırakmış. Yıllar sonra bu kez kendisi anne pozisyonundayken kızları Ece ve Alara’nın bir köpek sahiplenme isteklerini, geçmişte yaşadığı bu tecrübesi yüzünden sürekli reddetmiş. Emin Bey ise aynı evde bir evcil hayvanla yaşama fikrine çok uzakmış. Ece ve Alara ebeveynlerinin karşı çıkmalarına rağmen bir evcil hayvan sahiplenme fikrinden asla vazgeçmemişler. Ve sonunda onları ikna edip Bella’larına kavuşmuşlar. Bella, şimdilerde Serdaroğlu Ailesi’nin en büyük neşe kaynağı.


Sahiplenme hikâyeniz nedir?

Yasemin: Kızlarımız Ece ve Alara, köpek sahibi olmayı çok istiyordu fakat biz, özellikle de eşim bir türlü ikna olmuyordu. Geçtiğimiz yaz denizdeyken minik bir köpekle çok ilgilendiler. Sürekli yanına gittiler, onunla oynadılar ve ondan o kadar bahsettiler ki bu da bizi ikna etti. İkna olduğumuzu bir tek eşim ve ben biliyorduk ve kızlarımıza sürpriz yapmak istiyorduk. Toy Poodle cinsi köpekleri araştırdık. Çevremde bu işle ilgilenen güvendiğim birine danışarak sahipleneceğimiz yer ile irtibata geçtik. Kızlar, eşimin hâl ve hareketlerinden bunu fark edip, mesajlarını ve konuşmalarını gizlice takip altına almışlar. Biz bunu sonradan öğrendik. Eşim İstanbul’a gittiğinde daha öncesinde görüntülerinden ve videolarından hayran kaldığımız Bellamızı alarak eve getirdi.



İlk karşılaşmanızda ne hissettiniz?

Emin: “İlk karşılaşan bendim. Ben köpek sahibi olma fikrine bu kadar uzakken, Bella ile ilk karşılaşmamızda onunla aramda farklı bir elektrik oluştu. Uçakta bile İstanbul’a gelene kadar devamlı kucağımdaydı.”

Yasemin: “Küçücük ve kıvır kıvır bir şey bana bakıyordu. En az çocuklar kadar heyecanlıydım.”

Ece: “Ben Bella ile ilk karşılaştığımda çok heyecanlı ve sevinçli hissetmiştim. Çünkü uzun süredir hayalini kurduğumuz şey gerçekleşmişti.”

Alara: “Ben Bella’yı ilk gördüğümde bu kadar tatlı bir köpeğin benim köpeğim olduğuna inanamadım. Hayatımda en mutlu olduğum anlardan biriydi.”



İsmini nasıl koydunuz, sizin için özel bir anlamı var mı?

Yasemin: Kızım Alara, en baştan beri bir gün köpeği olursa adını Bella koyacağını söylüyor ve tüm oyunlarında Bella adını kullanıyordu. Biz de çok beğendik ve ismi Bella oldu.


Cinsi nedir, bu cinsin en belirgin özellikleri nedir?

Yasemin: Cinsi Toy Poodle ve en belirgin özellikleri; dünyanın en zeki ikinci köpeği olması, tüy dökmemesi, koku olmaması ve ev yaşamına çok uygun bir köpek olması.


Nasıl iletişim kuruyorsunuz, isteklerini size nasıl anlatıyor?

Yasemin: Kendini insan zanneden bir köpek cinsi. Bir tek konuşamıyor o kadar. Neredeyse her söylediğimiz şeyi anlıyor. İsteklerini beden diliyle ve farklı ses tonları kullanarak ifade ediyor. En çok istediği şey bizim yemeklerimize ortak olabilmek.

Neden bir evcil hayvan sahiplenmek istediniz?

Alara ve Ece: Evcil hayvan sahiplenmek istememizin sebebi, bize göre her insanın bir evcil hayvanı olmalıdır. Çünkü evcil hayvanlar, sahiplerine karşılıksız olarak sevgilerini sunar ve anlattıklarını yargılamadan dinlerler.



Karar vermeden önce, evde bir hayvanla yaşamanın nasıl bir şey olduğuna dair bir fikriniz var mıydı?

Yasemin: Benim ilk tecrübem değildi. Lise yıllarımda ailem ile yaşarken sahiplenmiş olduğum, Tiny isminde çok sevdiğim Terrier cinsi bir köpeğim vardı. Tabii o zaman da köpeğimle ilgili neredeyse tüm sorumluluk anneme kalmıştı. Bu defa evin annesi ben olduğum için başıma geleceklerin az çok farkındaydım. Köpekleri çok sevmeme rağmen sahiplenme konusunda ilk başlardaki kararsızlığım bundan kaynaklanıyordu.

Emin: İlk başlarda evcil bir hayvanla aynı evde yaşama fikri bana çok uzak bir kavramdı. Bella’yla tanıştıktan sonra düşüncelerim tamamen değişti.



Patili dostunuzun aileye katılmasından sonra hayatınız nasıl değişti?

Yasemin: Bella ile birlikte hayatımızda pek çok şey değişti. En başta dışarıda onsuz geçirdiğimiz zaman kısıtlandı. Çünkü evde sizi bekleyen ve tüm dünyasının merkezinde olduğunuzu bildiğiniz bir canlı var. Dolayısıyla dışarıda onunla birlikte gidebileceğimiz yerleri seçiyoruz. Tatil planlarımızı ona göre yapıyoruz. Yanımıza alamadığımız durumlarda ne kadar güvenli bir ortamda da olsa aklımız onda kaldığı için tatil süresini çok daha kısa tutuyoruz. Hayatımızda pozitif anlamda bir çok şeyi de değiştirdi diyebilirim.

Emin: En büyük değişim bende oldu. Bir hayvanla yaşama fikrine bu kadar uzakken şimdi onsuz bir günü bile düşünemiyorum ve evde devamlı onunla temas hâlindeyim.



Bir evcil hayvana sahip olmanın olumlu ve olumsuz yanları nedir?

Yasemin: Bana göre olumlu yönlerinin yanında olumsuz yönleri çok az. Bir kere çok büyük bir sevgi var işin içinde hem de karşılıksız. Gün içinde ne kadar yorgun ve stresli olsanız da günün sonunda eve geldiğinizde sizi tüm içtenliğiyle bekleyen bir dostunuz var. Sizi sakinleştiriyor ve dinginleştiriyor. Bir canın sorumluluğunu almak elbette ki kolay değil. Onun bakımı, mamaları, aşıları... Hepsi eksiksiz ve özenle takip edilmeli. Yorgun bir günün ardından onun egzersiz ihtiyacı, oyun ve temposuna ayak uydurabilmek bazen zorlayıcı olsa da onunla yaşamanın keyfinin yanında hiç bir şey değil. En stresli zamanlarda bile o kadar iyi geliyor ki özellikle çocuklara kattığı sorumluluk, paylaşma ve mutluluk duygusu paha biçilemez.


Evcil hayvan sahiplenmek isteyenlere mesajınız nedir?

Yasemin: Sahiplenmeden önce çok iyi düşünün ve öyle karar verin. Onları ailenin yeni bir üyesi olarak görecek, koşulsuz sevebilecek, tüm ihtiyaçlarını eksiksiz bir şekilde karşılayabilecek ve asla terk etmeyecekseniz sahiplenin. Bu koşulları yerine getirebilecek olan herkese bu büyük sevgiyi yaşamalarını gönülden tavsiye ederim. Tüm bu sorumlulukları yerine getiremeyecek olanlar, geçici bir heves olarak görenler lütfen bir evcil hayvan sahiplenmesin. Evcil hayvanlar için terk edilmek çok büyük bir travma. Özellikle, yazın bir kaç aylığına Bodrum gibi tatil beldelerinde, bir hevesle evcil hayvan sahiplenip sonra da giderken onları sokağa bırakan çok fazla insan var. Bu onlara yapılabilecek en büyük kötülük.



Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page