top of page
  • Yazarın fotoğrafı: Seda Küçük
    Seda Küçük
  • 2 Eyl 2023
  • 2 dakikada okunur
Fimo hamuru yani polimer kil ile yapılmış takılar, son yıllarda gittikçe popüler olmaya başladı. Görünüm olarak oyun hamuruna benzeyen polimer hamuru aslında çok yönlü bir hobi  Jewelerymalzemesidir. Renk seçeneğinin zengin oluşu polimer kilden yapılan takıları daha da özel kılıyor. Parlak ve canlı renkleriyle kendinize zarafet dolu kombinler hazırlayabilirsiniz. Hafif, dayanıklı ve birbirinden şık tasarımlarıyla bu takılara bayılacaksınız. Yazı canlı renklerle karşılayan Claytale Jewelery’in kurucusu Simay Kılıç ile sizler için marka yolculuğunu ve gelecek planlarını konuştuk.


Sizi tanıyabilir miyiz?

İstanbul’da doğup büyüdüm. Üniversite eğitimimi de İstanbul’da tamamladım. Elektrik- Elektronik mühendisiyim ve İşletme Yüksek Lisansı yaptım. 2013 yılından beri aile şirketimizde çalışıyorum.


Simay Kılıç | Claytale Jewelery Kurucusu
Simay Kılıç | Claytale Jewelery Kurucusu

Bu işe nasıl yöneldiniz?

Çocukluğumdan beri görsel sanatlara ilgim ve yeteneğim vardı. Renk uyumları, renk kompozisyonları her zaman ilgimi çekti. Moda ile de yakından ilgilendiğim için giyimimi tamamlayan aksesuar olarak küpeyi hep öncelikli tuttum. Bu işe girmeden önce küpelerin hep değerli veya imitasyon metaller ve taşlarla sınırlı kaldığı dikkatimi çekti. Giydiğimiz kıyafetlerle çok daha uyumlu olabilecek, daha sınırsız tasarımlar neden olmasın diye düşündüm. Sonuç olarak, değerli taş ve metallerden çok daha ekonomik, imitasyon takılara göre çok daha doğal materyallerden elde edilmiş küpeler tasarlamaya başladım.


Markanızın kuruluş hikâyesini paylaşır mısınız?

Her kadın gibi ben de internet alışverişlerine çok düşkünüm. Genelde ilgilendiğim ürünler de aksesuarlar ve özellikle küpelerdi. Sosyal medyadan da bu tür ürünleri incelemeye başlayınca dünyadaki trendleri yakından görme şansım oldu. Hem tasarımların özgür olması hem el yapımı olması hem de hesaplı olması nedeniyle dünyada polimer kil küpelere büyük bir ilgi oluştuğunu fark ettim. Bu gözlemlerimi tasarımlarıma taşımaya ve ürünlerimi öncelikle Türkiye sonrasında ise ABD ve Kanada’ya sunmaya karar verdim.



Markanızın ismi nasıl doğdu?

Ürünlerimi yurtdışına da sunacağım için İngilizce bir isim tercih etmeliydim. Marka isminin ne olacağı konusu başlarda zihnimi hep meşgul etti. Uzun zamandır hayalini kurduğum bir şeyi sonunda yapmaya başlamak bana kendi masalımı yaşıyorum hissi verdi. Bu nedenle marka adımı da Türkçesi “Kilden Masallar” olan “Clay Tale” yapmaya karar verdim.




  • Yazarın fotoğrafı: Özge Zeki
    Özge Zeki
  • 25 May 2022
  • 2 dakikada okunur

Zarif ve şık mücevher tasarımlarıyla takip ettiğimiz Ayşe Rodoslu’ya tasarım yolculuğunu ve bu yazın mücevher trendlerini sorduk. “Yeni trendleri iki yıldır pandemi süreci şekillendiriyor. Kadınlar, daha rahat ve günün her saati kullanabilecekleri kıyafet ve aksesuarları tercih ediyor.”


Tasarımcı Ayşe Rodoslu
Tasarımcı Ayşe Rodoslu

Tasarım yolculuğunuzun başından bu güne kadar ki süreci sizden dinleyebilir miyiz?

Tasarım yolculuğum 11 yıl önce, yaptığım resimleri takı formunda hayata geçirme fikrinden yola çıkarak başladı. Eğitim sürecim, mücevher sektörüne hâkim olmak adına değerli ustaların yanında başladı. İşin en önemli eğitim kısmı, konusunda deneyimli ustaların atölyelerinde gerçekleşiyor ki ben o konuda çok şanslıyım. Bu süreçte Gemological Education & Certification Institute Milano’da tasarım ve Harmony Akademi İstanbul’da değerli taş eğitimi aldım. Zamanla hayal ettiğim tasarımların her birini hayata geçirip, bugüne kadar 38 koleksiyon altında beğeniye sundum. Tasarımlarımda altın, tüm değerli ve yarı değerli taşları materyal olarak kullanıyorum.



Tasarımlarınızda her zaman doğadan ilham alıyorsunuz? Bu ilham süreci hangi aşamalardan geçiyor ve bir tasarım nasıl doğuyor?

Doğada olmak hayatımın çok önemli bir parçası ve en başta gelen ilham kaynağım. Örneğin gün doğumu ve batışını mümkünse hiç kaçırmak istemem. Bu iki koleksiyon böyle çıktı. Zeytinin mucize bir ağaç olduğunu düşünüyorum ve bir “Zeytin Dalı” koleksiyonu yapmazsam olmazdı. Bahçemde çiçeklerle uğraşmak ve onlarla vakit geçirmek en çok keyif aldığım uğraşlardan biri. Papatyalar ve diğer çiçek koleksiyonları böyle hayat buldu. Şanslıyım, çünkü yaşam tarzım aynı zamanda tasarımlarımı şekillendirdiği için iş ve özel hayatım birbirini tamamlıyor ve bu da çalışmamı çok zevkli bir hâle getiriyor. Öncelikle bir fikirle yola çıkıyorum ve bu fikrin takı formunu hayal ediyorum. Yanımda her zaman bir defter ve kalem vardır ki hayal ettiğim tasarımın eskizini kağıda dökebileyim. Sonrasında en ince detaylarına kadar 3 boyutlu çizimleri gerçekleşir ve büyük bir kısmı el işçiliği olan takıların atölyede üretim süreci tamamlanır.


Takının bir kadının stilindeki rolü nedir sizce?

Benim düşünceme göre bir markayı öne çıkaran en önemli özelliği, kişiye ne hissettirdiği ve hangi duyguyla o markayı tercih ettiğidir. Markayı konumlandırırken ve tasarımları hayata geçirirken bu noktadan hareket ederseniz, zaten sizin markanızı tercih eden kitlenin profilini yaratmış oluyorsunuz. Ayşe Rodoslu markasını kullanan kadınlar, genellikle sade ve spor tarzlarıyla da dikkat çeken, doğayı, seyahati seven, modern kadınlar diye tanımlanabilir.


Bu yaz takı trendinde neler var?

Yeni trendleri iki yıldır pandemi süreci şekillendiriyor. Yaz sezonunda giyilen kıyafetler, takıları daha çok öne çıkardığı için kadınlar, daha rahat ve günün her saati kullanabilecekleri kıyafet ve aksesuarları tercih ediyor. Bizim yazlık koleksiyonlarımızda her zaman ki gibi mercan ve turkuaz taşlar olacak.



Tasarımlarınıza nereden ulaşılabiliyor? Satış noktaları hakkında bilgi verir misiniz?

Tasarımlarıma; web sitemiz www.ayserodoslu.com üzerinden ulaşılabilir ya da Arnavutköy’deki Showroomumuzdan randevu alarak da görülebilir.




Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page