top of page
  • Yazarın fotoğrafı: Seda Küçük
    Seda Küçük
  • 3 Mar
  • 4 dakikada okunur
Bu sayıda; 21 yılı aşkın tecrübesiyle iletişim sektöründe iz bırakan Dilek Özcan ve onun can dostu Marcus var. Ulusal ve uluslararası markalar için medya iletişim stratejileri oluşturan, 360 derece PR kampanyalarını yöneten ve kriz iletişiminden sosyal sorumluluk projelerine kadar geniş bir yelpazede uzmanlaşmış olan Dilek Özcan; artık ayrılmaz bir parçası hâline gelen Terrier Havanese cinsi 3.5 yaşındaki oğlu Marcus’la olan hikâyesini BODRUMDergi’ye anlattı.


Pandemiyle birlikte hayatını değiştirme kararı alıp Bodrum’a taşınan Dilek Özcan, küçük bahçeli bir eve taşınmış ve yıllardır isteyip şartlar nedeniyle bir türlü sahip olmadığı can dostuna, Marcus adını verdiği tatlı bir Terrier Havanese ile kavuşmuş.  “Birlikte yaşamaya başladığımız ilk günden beri Marcus, hayatıma mutluluk ve anlam kattı. Evcil hayvan sahiplenmek sorumluluk isteyen bir yolculuk, ancak her anına değiyor,” diyen Özcan, hayvan sahiplenmenin önemine ve sevginin dönüştürücü gücüne dikkat çekiyor.




Sahiplenme hikâyeniz nedir?

Uzun zamandır bir köpeğim olmasını istiyordum ama iş temposu ve seyahatlerim nedeniyle hep erteledim. Pandemi süreci, birçok insan gibi benim de hayatımı değiştirdi. Bodrum’a taşındım ve küçük bahçeli bir evim oldu. Artık şartlar uygundu ama bir köpeği sahiplenmek kolay bir karar değil. Bir gün bir arkadaşım, tanıdığı birinin yavru bir köpeği sahiplendirmek istediğini söyledi. Hemen “Neden olmasın?” dedim. Ancak köpeği verecek kişi şehir dışına çıkınca süreç uzadı, birkaç ay ses çıkmadı. Derken yine aynı köpek için aynı teklif geldi. Bu kez uzun bir seyahatim vardı, dönüşte alabileceğimi söyledim. Döner dönmez onun için ihtiyaçları hazırladım ve ertesi gün onu almaya gittim. İyi ki o gün bu kararı vermişim. Hayatın bana verdiği en büyük güzelliklerinden biri.



İlk karşılaşmanızda ne hissettiniz?

Biz, birbirimizi çok bekledik ve birbirimizden hiç vazgeçmedik. Heyecanlıydım, çünkü hem onun hem benim hayatıma yeni bir yol arkadaşı katılıyordu. İlk gördüğümde içim eridi. Çok tatlıydı, oyuncuydu, hemen kaynaştık. Daha ilk anda sanki uzun zamandır tanışıyormuşuz gibi hissettim. Ona bakıp “Artık hep beraberiz!” dedim.


İsmini nasıl koydunuz, sizin için özel bir anlamı var mı?

Felsefe tarihine ilgi duyduğum bir dönemdeydim. Marcus Aurelius’un yazılarını okuyordum; onun hayata dair vurguladığı “anı dolu dolu yaşamak” düşüncesi beni çok etkiledi. Bu yüzden ismini Marcus koydum. Bazı arkadaşlarım itiraz etse de adına çoktan karar vermiştim.



Cinsi nedir, bu cinsin en belirgin özellikleri nelerdir?

Marcus, terrier cinsi bir köpek ama bu cins kendi içinde de ayrılıyor. Veterinerimiz başta “Maltese” demişti ancak bir gün yolda karşılaştığım bir çift, Marcus’un Havanese olduğunu söyledi. Sahiplendiğim kişiyi arayıp sordum. Babasının Havanese olduğunu öğrendim. Marcus’un cinsi akıllı, tüy dökmeyen ve kokmayan bir tür. Bunu bilmeden sahiplenmiştim ama şanslıymışım! Ayrıca çok oyuncu, uysal ve sevdiklerine çok bağlı.


Nasıl iletişim kuruyorsunuz, isteklerini size nasıl anlatıyor?

Marcus tam bir “şahsına münhasır” karakter. En sevdiği şey masaj yapılması ve kaşınmak. Eğer işlerimle meşgul olup onu ihmal edersem hemen yanıma gelir, göbeğini açar. Günlük oyunlarımız arasında bir şey fırlatıp onun yakalaması var. Unutsam bile, oyuncağını ya da topunu alıp yanıma gelir. Evde yalnız bıraktığımda beni oyuncağıyla karşılar; bu da “Evde tek bırakmanın bedeli” gibi bir mesajdır. Sözel iletişimimiz güçlü, ama çoğu zaman onun hareketlerinden ne istediğini anlıyorum. Keyfi yerinde olmadığında bile hemen fark ediyorum. Birlikte yaşadıkça bu tür iletişim doğal hâle geliyor.



Neden bir evcil hayvan sahiplenmek istediniz?

Küçüklüğümden beri hayvanları çok severim. Bahçede baktığım kedilerden balıklara kadar hep hayvanlarla bir bağ kurdum. Doğanın bir parçası olduğumuzu düşünüyorum ve bir hayvana el uzatmanın çok özel bir sevgi türü olduğunu hissediyorum. Marcus’la kurduğum bağ, hayatıma tarifsiz bir mutluluk kattı. Bu duyguyu tatmasaydım bir şeyler eksik kalırdı.


Karar vermeden önce, evde bir hayvanla yaşamının nasıl bir şey olduğuna dair bir fikriniz var mıydı?

Tam olarak bir fikrim yoktu ama tahmin ediyordum. Sorumluluk almanın hayvan sahiplenmenin en önemli kısmı olduğunu biliyordum. Bu yüzden çok fazla bilgi toplamak yerine yaşayarak öğrenmeyi tercih ettim.



Patili dostunuzun aileye katılmasından sonra hayatınız nasıl değişti?

Marcus’la hayatım daha güzel bir hâl aldı. Artık çekirdek ailemiz büyümüştü. Onunla birlikte sokak hayvanlarına karşı duyarlılığım da arttı. Hayatımda bu kadar güzel bir sevgiyi tatmak, yaşam tarzımı olumlu yönde etkiledi. Elbette günlük rutinlerimiz ve yeni sorumluluklarımız oluştu. Artık hayatımız birbirimize göre şekilleniyor.


Bir evcil hayvana sahip olmanın olumlu ve olumsuz yanları nedir?

En büyük artısı sevgi ve beraberindeki mutluluk. Bu, size her anlamda farklı bir pencere açıyor. Olumsuz yanı ise benim için yok. Dert edilecek bir şey düşünüyorsanız, zaten sahiplenmeyin.



Evcil hayvan sahiplenmek isteyenlere mesajınız nedir?

Bir evcil hayvan sahiplenmek, anlatması zor, büyülü bir deneyim. Her gün “iyi ki” dedirtecek bir bağ kuruyorsunuz. Ancak bu kararı verirken hayatınıza gerçekten bir dost almayı istemeniz çok önemli. Eğer bu sorumluluğu tam anlamıyla kabul etmezseniz, hem sizin hem de hayvanın mutsuz olması kaçınılmaz olur.


Evcil hayvanınızla her yere gitmeniz mümkün olmayacak, sizi istemeyen ya da kabul etmeyen yerler olacak. Seyahat etmek istediğinizde bazı engellerle karşılaşabilirsiniz. Ya da birlikte seyahat etseniz bile belli bir düzeni korumanız gerekecek. Ayrıca günlük hayatınızda değişmeyecek bazı rutinleriniz olacak. Ancak tüm bunlar, doğru bir şekilde hazır olduğunuzda asla sorun hâline gelmeyecek.


Satın alma konusu ise net bir çizgi. Bu konuda hassas olunması gerekiyor. Çünkü satın alımlar devam ettikçe, birçok hayvan eziyet görmeye devam ediyor. Sokağa terk edilen hayvanlar, kötü koşullarda üretilen yavrular ve aklımızın almadığı yasa dışı uygulamalar hayvanların acı çekmesine neden oluyor. Elbette belli bir cins istiyor olabilirsiniz; ancak biraz araştırır ve sabrederseniz, aradığınız dostu sahiplenerek bulmanız mümkün. O yüzden lütfen, “SATIN ALMAYIN, SAHİPLENİN.”


Ayrıca hayvan sahiplenmeyi bir dönemlik heves ya da çocukları eğlendirmek gibi nedenlerle düşünmeyin. Bu tatlı bahaneler, ne yazık ki gerçek hayatta hiçbir şekilde geçerli değil. Unutmayın, bir evcil hayvan sahiplendiğinizde onun yaşamı tamamen size bağlı. Bu bağı kurmaya, sevgiyle büyütmeye ve onunla sorumluluğu paylaşmaya hazırsanız, bu yolculuğa çıkın. Gerçekten buna hazır olduğunuzda, hayatınıza katacağı mutluluğun tarifi imkânsız olacak.

  • Yazarın fotoğrafı: Seda Küçük
    Seda Küçük
  • 25 Kas 2024
  • 3 dakikada okunur
Bu sayıdaki konuklarımız; Erten ailesi ve onların can dostları Ceku... Evlerinde yaklaşık 7 yıldır Şapşik adında, çok sevgi dolu ve konuşkan bir muhabbet kuşları varmış ve tüm aile onu çok seviyormuş. Ancak daha önce bir köpek sahiplenme deneyimleri olmamış. Bir hastanede Enfeksiyon Uzmanı olarak görev yapan Dr. Seynan Erten uzun zamandan beri bir köpek sahiplenmeyi düşünüyormuş. Ve o gün gelip çattığında ailesiyle karar vererek yeni bir yolculuğa başlamış. Ceku’nun hayatlarına dahil olması, evlerine mutluluk getirmiş. Ceku, âdeta Erten ailesinin neşe kaynağı olmuş.

Ceku
Ceku

Sahiplenme hikâyeniz nedir?

Uzun zamandır bir köpek sahiplenmeyi düşünüyorduk. Yeni doğum yapan bir annenin haberini aldığımızda çok heyecanlandık. Sütten kesilene kadar bekledik ve sonra bir gün onu artık yeni yuvasına götürebileceğimiz haberi geldi. Böylece bol maceralı günlerimiz başlamış oldu.

   

Dr. Seynan Erten & Ceku
Dr. Seynan Erten & Ceku

İlk karşılaşmanızda ne hissettiniz?

İlk karşılaşmamız bizi, yeni bir hayata başlama gerçeğiyle yüzleştirirken bir yandan da çok heyecanlandırmıştı.


İsmini nasıl koydunuz, sizin için özel bir anlamı var mı?

Başta aklımızda birkaç isim seçeneği vardı. Bu konuda biraz araştırma yaptık. Çok sık duyduğumuz isimlerden birini vermek istemiyorduk. Ayrıca ismini söylediğimizde, net algılayabilmesi için adında sert bir sessiz harf olması gerektiğini düşündük. Sonra Cem Yılmaz’ın bir filmindeki karakterin ismi olan “Ceku” aklımıza geldi. Sahiplendiğimiz günden beri adı Ceku olarak kaldı. Ceku’yu çok seviyoruz.


Cinsi nedir, bu cinsin en belirgin özellikleri nelerdir?

Ceku, Toy Poodle cinsi bir köpek. Koku yapmaması, tüy dökmemesi ve alerjiye neden olmaması, bu cinsi özellikle tercih etmemizi sağladı. Aile bireylerimiz arasında kedi tüyüne alerjisi olanlar vardı. Bu sebeple bu özellikler bizim için çok önemliydi. Bunlara ek olarak çok sosyal ve sevimli bir cins.


Berrin Erten & Ceku & Dr. Seynan Erten
Berrin Erten & Ceku & Dr. Seynan Erten

Nasıl iletişim kuruyorsunuz, isteklerini size nasıl anlatıyor?

Ceku ile iletişimimiz zamanla gelişiyor. Mesela sabah rutinimizde, saat 7 gibi uyanır ve patisini dokundurarak acıktığını belli eder. Ardından sevilmek istediğini, kucağa gelmek isteyerek bize mutlaka anlatır. Bizi uyandırdıktan ve sevildikten sonra ise rahatça uyuyabilir. Zamanla öyle bir bağ kurduk ki sanki bir bebeğin büyüme ve kendini ifade etme sürecini Ceku ile yaşıyoruz.


Ceku
Ceku

Neden bir evcil hayvan sahiplenmek istediniz?

Her zaman bir evcil hayvan sahiplenme düşüncemiz vardı aslında. Çalışma koşulları ve yavruya ayıracak zamanımızın kısıtlı olması nedeniyle bu kararı sürekli erteliyorduk. Ceku için mevcut koşulları değerlendirdiğimizde, uygun zamanın geldiğine karar verdik.


Karar vermeden önce, evde bir hayvanla yaşamının nasıl bir şey olduğuna dair bir fikriniz var mıydı?

Evimizde yaklaşık 7 yıldır Şapşik adında, çok sevgi dolu ve konuşkan bir muhabbet kuşumuz var. Tüm aile onu çok seviyoruz. Ancak daha önce bir köpek sahiplenme deneyimimiz olmamıştı.


Patili dostunuzun aileye katılmasından sonra hayatınız nasıl değişti?

Hayatımızı olumlu yönde değiştirdiği bir gerçek. Ceku, aileden biri geldiğinde tüm heyecanıyla bunu belli ediyor ve evimize mutluluk getiriyor. Herkes Ceku’yu soruyor ve yeni öğrendiği hareketleri merak ediyor. O, âdeta evimizin neşe kaynağı oldu.


Bir evcil hayvana sahip olmanın olumlu ve olumsuz yanları nedir?

Olumlu yanları; sizi sürekli takip eden, bol bol sevgi veren ve gününüzü güzelleştiren bir dostun evde her an yanınızda olması. O, boncuk gibi gözleriyle evin içinde sürekli sizi izliyor. İlla olumsuz bir şey söylemem gerekirse uyuma ve uyanma saatlerinizi biraz erkene çekmeniz olabilir. Ayrıca evcil hayvan sahiplenmek büyük bir sorumluluk… Bu nedenle iyi düşünülerek karar verilmesi gerekiyor. Bazen sahiplendirme sayfalarında terk edilen canları gördüğümüzde, çok üzülüyor ve bunu nasıl yapabildiklerini anlamakta güçlük çekiyoruz.


Dr. Seynan Erten & Berrin Erten & Ceku
Dr. Seynan Erten & Berrin Erten & Ceku

Evcil hayvan sahiplenmek isteyenlere mesajınız nedir?

Evcil hayvanlar, yalnızca sevgi ve ilgi bekleyen canlılardır. Onlar, ailenin bir parçası hâline geldiklerinde size koşulsuz sevgi sunar ve sizden de aynı karşılığı bekler. Bu sevgiyi onlara vermek için sadece duygusal değil aynı zamanda fiziksel olarak da sorumluluk almanız ve zaman ayırmanız gerekir.


Bir evcil hayvan sahiplendiğinizde; onların ihtiyaçları, günlük bakımları sizin de hayat rutininiz hâline gelir. Sorumluluk sahibi olmayan kişiler için evcil hayvan sahiplenmek yanlış bir tercih olabilir. Çünkü onları bir süre sonra terk etmek ya da ihmal etmek, bu masum canlar için travmatik sonuçlar doğurabilir. Bir canlının hayatını sahiplenmek, onun tüm yaşamı boyunca yanında olmayı gerektirir. Eğer bir evcil hayvan sahiplenmeyi düşünüyorsanız, önce kendinize bu sorumluluğu gerçekten üstlenip üstlenemeyeceğinizi sorun.



Anlık heveslenme ile sahiplenmek doğru değil. Sahiplenmeden önce çevrenizdeki insanların patili dostlarının bakımı için birkaç gün gönüllü olarak bunu deneyimleyebilirsiniz. Unutmayın, onların tek istedikleri sevgi, ilgi ve sizin yanınızda olmanızdır.

  • Yazarın fotoğrafı: Seda Küçük
    Seda Küçük
  • 20 Ağu 2024
  • 4 dakikada okunur
Bu sayıdaki konuklarımız; Dila ve onun can dostu Harley... Dila’nın bir kedi sahiplenme fikri çok gergin olduğu sınav dönemine denk gelmiş. Babasının veteriner bir arkadaşının kedisinin doğum yaptığını öğrenmiş ve hemen sahiplenmiş. Onu ilk gördüğünde heyecan ve mutluluk verici bir serüvene başladığını hisseden Dila, kedisinin ismini de çok sevdiği bir çizgi roman kahramanı olan Harley Quinn’den esinlerek vermiş. Dila, British shorthair cinsi olan Harley’in; sakin, uysal, fazla ilgiden hoşlanmayan tam bir ev kedisi olduğunu anlatıyor. Harley’in aileye katılması ile eve neşe ve canlılık gelmiş. Dila evcil hayvan sahiplenmek isteyenlere de şu önerilerde bulunuyor: “Hangi tür evcil hayvanın yaşam tarzınıza ve beklentilerinize uygun olduğunu belirlemek için araştırma yapın. Farklı türlerin farklı ihtiyaçları ve davranışları var. Evcil hayvanlar genellikle uzun yıllar yaşıyor. Uzun vadeli bir taahhütte bulunmaya hazır olup olmadığınızı düşünün. Mümkünse, barınaklardan veya kurtarma organizasyonlarından evcil hayvan sahiplenin. Bu, hem evsiz bir hayvana yuva sağlar hem de hayvan nüfusunu kontrol etmeye yardımcı olur.”


Sahiplenme hikâyeniz nedir?

Harley’i sahiplenmem aslında benim çok stresli olduğum bir dönemde gerçekleşti. Sınav senemdeydim ve gerçekten çok gergin bir durumdaydım. Ben bu durumdayken babamın veteriner bir arkadaşının kedisinin doğum yaptığını öğrendik ve zaman kaybetmeden de hemen sahiplendik. Böylece en yakın arkadaşıma kavuşmuş oldum.



İlk karşılaşmanızda ne hissettiniz?

Onu gördüğümde heyecan ve mutluluk verici bir serüvene başladığımı hissettim. Onun enerjisini ve masumiyetini hissetmek bana derin bir bağlılık hissi veriyor. Sevimli yüzünü ve meraklı bakışlarını görmek, içten bir gülümseme yaratıyor bende. Aynı zamanda bir sorumluluk duygusu da baskılıyor. Çünkü bakımını üstlenmek ve ona sevgi dolu bir yuva sağlamanın önemli olduğu bilinciyle hareket etmeye başlıyorsunuz.


İsmini nasıl koydunuz, sizin için özel bir anlamı var mı?

İsmini çok sevdiğim bir çizgi roman karakterinden alıyor. Kedim hayatıma girmeden önce zamanımın çoğunu ‘Harley Quinn’ adlı karakterin çizgi romanlarıyla geçiriyordum. Kedim hayatıma girdikten sonra düşünmeden ona ‘Harley’ ismini verdim.


Cinsi nedir, bu cinsin en belirgin özellikleri nelerdir?

Harley’in cinsi ‘British shorthair’ olarak geçiyor. Bu cinsin en belirgin özelliği sakin ve uysal olmaları diyebilirim. Çoğunlukla fazla ilgiden ve çok sevilmekten de hoşlanmıyorlar. Fazla sevip öpme gibi eylemlerde bulunursanız, saldırganlaşıp bulundukları ortamdan genellikle uzaklaşıyorlar. Gürültücü bir yapıları olmamakla beraber tam bir ev kedisi diyebilirim.



Nasıl iletişim kuruyorsunuz, isteklerini size nasıl anlatıyor?

Harley ile iletişim kurmak gerçekten çok kolay. İsmini seslendiğim her an koşarak yanıma geliyor ve beni gerçekten dinleyip anlayabiliyor. Belirli mama saatleri var ve bunu kısa bir süre içerisinde ezberledi. Mama saati geldiği zaman mutfaktaki kendine ayrılmış alanına geçip sakince mama vermemi istediğini belli ediyor ya da beni bu durumdan haberdar etmek istediği zaman sesli şekilde miyavlayıp istediği yere gelmemi sağlıyor. Bu genelde tuvaletini temizlemem için veya yakaladığı bir böceği patileriyle gururlu bir şekilde gösterip ödül maması istemek için oluyor.


Neden bir evcil hayvan sahiplenmek istediniz?

Sanırım bunun en önemli sebebi; bana ruhsal anlamda iyi gelecek, beni daha iyi bir insan hâline getirebilecek bir yol arkadaşına ihtiyaç duymamdı. Harley’i ilk sahiplendiğim dönemlerde stres ve kaygı düzeyim gerçekten çok yüksekti. Sahiplendiğim ilk andan itibaren stres ve kaygımın büyük oranda düştüğünü söyleyebilirim.


Karar vermeden önce evde bir hayvanla yaşamanın nasıl bir şey olduğuna dair bir fikriniz var mıydı?

Harley’i sahiplenmeden önce kedi bakımını, sorumluluğunu ve nelere dikkat edilmesi gerektiğini çevremden biliyordum. Fakat bunu tecrübe ederken gördüm ki bazı kaçırdığım noktalar olmuş. Yine de bu benim için çok problem olmadı. Çünkü bu işi kusursuz hâle getirmeyi kedimle beraber öğrendim. Ve tüm kalbimle söyleyebilirim ki bu kesinlikle hayatımın en iyi serüvenlerinden biriydi…


Patili dostunuzun aileye katılmasından sonra hayatınız nasıl değişti?

Harley’in aileye katılması eve neşe ve canlılık getirdi. Kediler genellikle evde rahatlatıcı bir atmosfer yaratıyor ve stres azaltıcı etkiye sahip oluyorlar. Harley ile ilgilenmek, onu beslemek, onunla oynamak ve bakımını yapmak, günlük rutinin bir parçası hâline geliyor. Ayrıca onun sevimli ve oyuncu hâlleri ailede sürekli bir gülümseme ve mutluluk kaynağı oldu.


Bir evcil hayvana sahip olmanın olumlu veya olumsuz yanları nelerdir?

Olumlu yanları çok fazla aslında. Ama en önemlisi evcil hayvanların sahiplerine koşulsuz sevgi ve sadakat sunuyor olması. Birlikte geçirilen zaman, derin bir bağ ve arkadaşlık oluşturuyor. Harley’le vakit geçirmek, stresimi azaltmaya ve ruh hâlimi iyileştirmeye yardımcı oluyor. Günlük bakımında yapılması gerekenler, özellikle çocuklar için sorumluluk duygusunu geliştiriyor. Harley’den sonra kesinlikle daha aktif ve sosyal bir yaşam stili benimsediğimi de söyleyebilirim. Olumsuz yanlarından bahsedecek olursam bakımına zaman ve çaba harcamak gerekiyor diyebilirim. Besleme, temizlik, eğitim ve veteriner ziyaretleri gibi bazı sorumluluklar günlük programımı etkiliyor. Ayrıca bakımları da çok maliyetli oluyor. Mama, oyuncak, veteriner ücretleri ve diğer bakım ihtiyaçları bütçeyi zorluyor. Seyahat planı yaparken Harley’i nereye bırakacağımı düşünmek zorunda kalmak da bir diğer olumsuz durum.





Evcil hayvan sahiplenmek isteyenlere mesajınız nedir?

Evcil hayvan sahiplenmek isteyenlere şu önerilerde bulunabilirim:


  1. Araştırma Yapın: Hangi tür evcil hayvanın yaşam tarzınıza ve beklentilerinize uygun olduğunu belirlemek için araştırma yapın. Farklı türlerin farklı ihtiyaçları ve davranışları var.

  2. Sorumlulukları Anlayın: Bir evcil hayvanın bakımının ne kadar zaman, çaba ve para gerektirdiğini tam olarak anlamak gerekir. Günlük bakım, beslenme, eğitim ve veteriner kontrolleri gibi sorumlulukları üstlenmeye hazır olmalısınız.

  3. Uzun Vadeli Düşünün: Evcil hayvanlar genellikle uzun yıllar yaşıyor. Uzun vadeli bir taahhütte bulunmaya hazır olup olmadığınızı düşünün.

  4. Barınaklardan Sahiplenin: Mümkünse, barınaklardan veya kurtarma organizasyonlarından evcil hayvan sahiplenin. Bu, hem evsiz bir hayvana yuva sağlar hem de hayvan nüfusunu kontrol etmeye yardımcı olur.

  5. Yaşam Alanını Hazırlayın: Evcil hayvanınız için güvenli ve konforlu bir yaşam alanı hazırlayın. Evde evcil hayvanınızın rahatça hareket edebileceği ve ihtiyaçlarını karşılayabileceği alanlar oluşturun.

  6. Veteriner Bakımı: Güvenilir bir veteriner bulun ve evcil hayvanınızın düzenli kontrollerini ve aşılarını ihmal etmeyin. Sağlık sorunlarını erken tespit etmek ve önlemek gerçekten önemli.

  7. Zaman Ayırın: Evcil hayvanınıza sevgi, ilgi ve zaman ayırmaya hazır olun. Onlarla oyun oynamak, yürüyüşe çıkmak ve birlikte vakit geçirmek önemlidir.

  8. Alerji ve Sağlık Durumları: Aile üyelerinin evcil hayvan alerjisi olup olmadığını kontrol edin. Evcil hayvan sahiplenmek sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu hem evcil hayvan hem de sizin açınızdan zor durumlar oluşturabilir. Evcil hayvan sahiplenmek büyük bir sorumluluktur ama aynı zamanda hayatınıza büyük bir mutluluk ve sevgi de katar. Hazır ve kararlıysanız, bu yolculukta size eşlik edecek bir dost bulabilirsiniz.

Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page