top of page
  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 22 Şub 2022
  • 3 dakikada okunur

Büyükşehirlerin en önemli sorunlarından biri olan yoğun trafik, sürücüler başta olmak üzere maruz kalan herkeste strese yol açıyor. Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Aydın Öztürk, cok yüksek sesle müzik dinlemenin trafik ihlallerine yol açtığını ve kaza riskini artırdığını belirterek, sevilen ve aşina olunan bir müziğin yüksek olmayan bir ses ayarında dinlenmesini tavsiye etti.



Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Aydın Öztürk, özellikle yoğun trafikte oluşan stresle baş edebilmek için müzik dinlemenin iyi bir sakinleştirici olduğunu belirterek şunları söyledi:

Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Aydın Öztürk

“İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde yaşayanlar gününün büyük bir kısmının trafikte geçiriyor. Bir yerden bir yere yetişme telaşında olan ve alternatif yol arayışlarına rağmen, trafikten kaçamayan sürücüler ve yolcular için yolculuğun kendisi bir stres faktörüne dönüşmektedir.

Bu durum toplu ulaşım araçlarını kullanan ve kalabalıklar içinde yolculuk yapmak zorunda olan kişiler için de geçerli elbette. Özellikle sürücülerin araç kullanırken müzik dinleme eğiliminde olduğunu biliyoruz. Müzik işitsel bir uyaran olduğu için psikolojimiz üzerinde çok büyük bir etkisi var. Yapılan araştırmalar çok yüksek sesle müzik dinlemenin trafik ihlallerine yol açtığını ve dolayısıyla kaza riskini arttırdığını gösteriyor. Çünkü aşırı derecede yüksek sesle müzik dinlemek dikkat dağıtıcıdır ve sizi diğer işitsel ve görsel uyaranlara karşı duyarsızlaştırır.


Yüksek olmayan bir sesle dinleyin

Belirli bir müzik türünü dinlemekle ilgili doğru ya da yanlış demek mümkün değil. Kişi çoklu bir görev olarak aynı anda araç kullanıp müzik dinleyebilir ancak araç kullanma esnasında müziğe müdahale etmek risk doğurur. Özetle sevdiğiniz, aşina olduğunuz bir müziği yüksek olmayan bir ses ayarında dinleyebilirsiniz.


Müzik dinleyerek rahatlamak bir sonuç

Büyükşehirler baş döndürücü bir hızla ses ve görüntü karmaşası sunuyor. Çoğu kez bu kadar çok uyarana maruz kalındığının farkına bile varılamıyor.Trafik sorunu gündelik hayatımızın görünen sorunlarından yalnızca biri. Metropol hayatı zaman içinde bireylerin kendilerine ve yaşadıkları çevreye karşı duyarsızlaştıkları bir mekâna dönüşüyorsa orada kentin sorunları üzerine çok ciddi ve kapsamlı bir biçimde düşünülmesi ve çözüm aranması gerektiği ortadadır. Herhangi bir müziği dinleyerek rahatlamak ya da iyi hissetmek bir sonuç olabilir sadece. Şehir hayatının bu denli stresli bir hayat sunması aslında başından itibaren ele alınması gereken bir sorundur.


Müzik size alan açar

Bir stres kaynağı ile baş edebilmek için elbette sanatın çok büyük iyileştirici bir gücü vardır. Müzik tek başına problemleri ortadan kaldıramaz ancak günün yorgunluğunu atmak için size bir alan açar. Sanatın daha en baştan, yani sosyal problemler bu kadar çok hayatımızın içinde olmadığında, büyük bir ihtiyaç olduğunun altını çizmek istiyorum. Sanat, spor gibi sosyal aktiviteler hayatımızdaysa zaten sorunlarla baş etmek için daha yaratıcı yollar bulma eğiliminde oluruz.


Bazı müzikler olumsuz duygulara yol açıyor

Müzik dinlemek stresle baş etmede ve bilişsel performansı geliştirmede oldukça faydalıdır. Kimi müzik türleri ise olumsuz duygulara neden olur. Müzik dinleme eylemi her ne kadar kişisel beğeni, kültürel geçmişimiz, sosyal çevremiz ve geliştirdiğimiz zevklerle ilişkili olsa da örneğin arabesk müzik türünün kişilerde depresif duyguları öne çıkardığı, umutsuzluğa neden olduğu ve öfkeye yol açtığını biliyoruz. Benzer şekilde yapılan araştırmalar heavy-metal müzik türünü dinleyen kişilerde saldırganlık eğiliminin daha yüksek olabileceğini gösteriyor. Bu iki müzik türünde de olumsuz duygulara ve davranışlara yol açan sebep ise daha çok şarkıların sözleri ile ilgilidir.


Müzik ruh hâlini etkiliyor

Müzik, hayatımızın her alanında sevincimizi, hüznümüzü, sıkıntımızı, öfkemizi paylaşan en önemli eşlikçilerden biri. Özellikle çocuklarda ve gençlerde dinlenilen müzik türü ile ruh hâli arasında daha yakın bir ilişki kurulduğu görülmektedir. Belli bir müzik türünü dinleyen kişilerde belli duygu ve düşüncelerin ortaya çıkacağını söylemek konuya çok dar bir açıdan bakmak anlamına gelir. Fakat yine de içinde sürekli ölüm, saldırganlık, isyan, depresif duyguların ele alındığı müziklerin olumsuz ruh hâlini tetikleyebileceği de unutulmamalıdır.”


  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 4 Şub 2022
  • 4 dakikada okunur

Geçtiğimiz yıl pandemi nedeniyle yayınlanamayan Efsane PIrellI Takvimi, ünlü şarkıcı Byran Adams’ın imzasını taşıyan “On The Road” (yolda) temaLI 48. edisyonuyla yayınlandı.



Yirmi yıldan uzun süredir müzik dünyasındaki başarılarına yenilerini eklemeye devam eden Bryan Adams, bir yandan da ünlü bir fotoğrafçı olarak yerini sağlamlaştırıyor. Adams şimdi de On The Road (Yolda) temalı Pirelli Takvimi için çektiği fotoğraflarla sanatçıların yollardaki ve turnelerdeki hayatlarından kareler yakalıyor. Kanadalı müzisyenin Pirelli Takvimi için bestelediği, takvimle aynı adı taşıyan “On The Road” şarkısı da yeni albümünde yer alacak.



Çekimlerin gerçekleştiği sette müzisyenler, performans öncesi gerginlikten provalar ile konserler arasındaki molalara, bir şehirden diğerine uzun yolculuklara ve otel odalarının yalnızlığına kadar turne hayatının farklı anlarını yeniden yaşıyor. Bunlar Bryan Adams’ın da çok iyi bildiği deneyimler ve The Cal™ tarihinde bir ilk olarak fotoğrafçı da kadroda yer alıyor.


Müzik türleri ve kültürlerden dünyaca ünlü on sanatçı Bryan Adams’a eşlik ediyor: Cher, Grimes, Jennifer Hudson, Normani, Rita Ora, Bohan Phoenix, Iggy Pop, Saweetie, St. Vincent ve Kali Uchis. Çekimler bu yaz sadece üç gün içinde Palace Theatre ve Hollywood’daki Chateau Marmont Oteli olmak üzere Los Angeles’taki iki lokasyonda ve Capri’deki Scalinatella otelinde gerçekleştirildi.


Bryan Adams’ın sanatçıları kendilerine has özellikleriyle 12 aya yansıttığı takvim, 160’tan fazla sayfadan oluşuyor ve portreler dahil 70’i aşkın fotoğraf içeriyor. Albümün kapağında da yer alan St. Vincent bir otelde uyanırken, Kali Uchis boş gününde havuz başında, Saweetie bir başka yolculuk için otelden çıkış yaparken, Cher ise kuliste görülüyor. Normani’yi ses provasından önce dinlenirken, Jennifer Hudson’ı salona gelirken, arka kapakta da yer alan Iggy Pop’u konser öcesinde, Grimes’ı kayıt stüdyosunda, Bohan Phoenix’i konser sonrası otelde ve Rita Ora’yı konserden sonra görüyoruz.





Bryan Adams fotoğraflarının hikâyesini şöyle açıklıyor: “Yolda yaşanan her şeyi birkaç güne sığdırıp özetlemek son derece zor olacaktı. O nedenle ben de bazı yönlerini yansıtmaya çalıştım… Örneğin, müzisyenler çoğu zaman binanın önünü görmezler, arkasını görürler. Sahneye açılan kapıyı, kulisi, bir binanın bodrum katını görürüz… Sahneden aracın kapısına gidersiniz, oradan otel kapısına, tren veya otobüs kapısına… Kısacası pek çok kapı var ama konu her zaman seyahat etmekle ilişkili…”



Pirelli Başkan Yardımcısı ve CEO’su Marco Tronchetti Provera ise şöyle konuştu: “Bryan Adams yıllardır bildiğim ve takdir ettiğim bir sanatçı. Müzik dünyası ile yollarda olmayı ve seyahat etmeyi birleştirme fikrinin pandemi sonrasında kademeli olarak normalleşmeye çalışırken geri dönen Pirelli Takvimi için mükemmel olacağını düşündük. Bu takvim, Pirelli’nin 150. yıl dönümünü kutlayacağımız için çok önemsediğimiz 2022’nin aylarını gösterecek.”



ON THE ROAD | YOLDA

Kamera arkasında Bryan Adams ile sohbet


Sizin Pirelli Takviminizin gerisindeki fikir neydi?

Hayatın içinde bir sanatçı olarak yol alma fikrini aktarmak için yaratıcılığı kullanmaya çalıştım. Söz konusu fotoğraf ise bazı şeylerin normal olmasını istemezsiniz. Unutulmaz bir görüntü yakalamak istersiniz; ben de bunu yapmayı denedim.



“On the Road” (Yolda) temasını nasıl buldunuz?

Açıkçası çok zor olmadı çünkü 45 yıldır yollardayım. Bu fikri önerirken bir yandan da bunun daha önce yapılmış olabileceğini düşünüyordum çünkü son derece bariz bir konu. Seyahat eden müzisyenler ve lastik üreten bir şirket arasında ortak bir ilişki olabileceğini düşündüm. Bana mantıklı geldi. Pirelli de fikri çok beğendi.



Turnelerin, performansların ve yolda olma deneyiminin hikâyesini fotoğraflarınızla nasıl anlattığınızı açıklayabilir misiniz?

Yolda yaşanan her şeyi birkaç güne sığdırıp özetlemek son derece zor olacaktı. O nedenle ben de bazı yönlerini yansıtmaya çalıştım… Örneğin, müzisyenler çoğu zaman binanın önünü görmezler, arkasını görürler. Sahneye açılan kapıyı, kulisi, bir binanın bodrum katını görürüz… Sahneden aracın kapısına gidersiniz, oradan otel kapısına, tren veya otobüs kapısına… Kısacası pek çok kapı var ama konu her zaman seyahat etmekle ilişkili…


The Cal ilk kez müzik ve müzisyenler için böyle bir yaklaşımı benimsiyor. Siz de hem fotoğrafçı hem müzisyen olarak bunu uygulama açısından benzersiz bir konumdasınız. Nasıl yaptığınızı anlatır mısınız?

Her şeyi toparlayıp anladığım bir dünyayla ilişkilendirilebildiğim için memnunum. Benim için şahsen başka müzisyenlerle çalışabilmek, onların dünyalarına göz atabilmek ve neler yaptıklarını görmek gerçekten harika bir deneyimdi. Bildiğiniz gibi her şey çok değişti ve resimler müzik dünyasında yaşananların inanılmaz derecede önemli bir parçası hâline geldi.

Bir sanatçı şimdi nasıl temsil edilmek istediğini tek bir fotoğrafla kendi başına tamamıyla değiştirebiliyor. Yani kontrol kendisinde… O nedenle müzisyenler için hem fotoğraflar anlamında hem sanatsal açıdan ilginç zamanlardan geçiyoruz.





Fotoğraflarınızın neyi iletmesini istersiniz?

İnsanların fotoğraflarda betimlediğimiz düşleri ve gerçekleri beğeneceğini umuyorum. Bunlar olabileceklerin sadece küçük bir kesiti ve maalesef her şeyi sığdırabileceğimiz kadar yer yok… Her kişinin hikâyesini anlatabilmek için ayrı bir kitap gerekir. Burada her sanatçıya kısa ve ilginç bir bakış sunmaya çalıştık.


Yollardan en favori anınızı paylaşabilir misiniz?

Apocalypse Now (Kıyamet) filminden örnek vereyim. Bir asker ormanda olmaktan bahsediyor ve ormanda olduğu her gün evine gitmek, evinde olduğu her gün ise ormana dönmek istiyordu. Müzisyenler de biraz böyledir. Bir kere yola çıktınız mı bağımlısı olursunuz, tekrar tekrar yapmaya devam edersiniz.


Turneye çıkmak sizin için ne anlama geliyor?

Turneler gerçekten benim hayatımın bir parçası ve bunu başka nasıl açıklayabilirim bilmiyorum. Başka bir aileye sahip olmak gibi ve Covid salgını nedeniyle o ailemi özlüyorum.



Tekrar yola çıkacağınız için heyecanlı mısınız? İlginç bir his. Düşünecek çok zamanım oldu. Böyle bir şeyin olabileceğini asla düşünemezdim, tüm dünyanın kapanacağı ve seyahat edemeyeceğimiz aklıma bile gelmezdi. Yeniden yola çıkacağım için heyecanlıyım ama karantina döneminden gerçekten keyif aldığımı da söylemeliyim. Ailemle harika zaman geçirdim ve kendi küçük dünyamızda kapalı kalmışken çok eğlendik. Şimdi o kapalı ortamlardan çıkmaya başlıyoruz, dünya da yavaş yavaş açılıyor. Umarım böyle devam eder.


Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page