top of page
  • Yazarın fotoÄŸrafı: Seda Küçük
    Seda Küçük
  • 5 Eyl 2022
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 17 Eyl 2022

Günümüz dünyasında vaktimizin çoğunu dijital platformlarda geçirmeye başladık. Bu durum, çevre ile olan etkileşimimizi de minimuma indirdi. Aile içerisinde ve arkadaş çevresinde baş gösteren iletişimsizlik, sosyal hayatta ve hatta iş hayatında da olumsuz etkileriyle karşımıza çıkıyor. Gün içinde birçok teknolojik alet tarafından teknolojik toksinlere maruz kalıyoruz. Bu da beden ve zihnimizin normalden çok daha fazla yorulmasına neden oluyor. Teknolojiyle bağımızı tamamen koparmamız mümkün değil; fakat beden ve zihin sağlığımız için basit bir detoks ile kendimizi sınırlamamız, birtakım teknolojik toksinlere veda etmemiz mümkün.


Teknoloji detoksu nedir?

En yalın hâliyle teknolojinin üzerimizde yarattığı psikolojik ve fizyolojik etkilerden arınmak, zararlı yansımalarından uzaklaşmak, belli bir süre teknolojiden izole yaşamak olarak tanımlayabiliriz. Hayatımızın bir parçası, olmazsa olmazı hâline gelen teknolojiyi doğru ve yeterli kullanmak çok önemli. Sınırlar aşıldığı takdirde istenmeyen bağımlılıklar ortaya çıkabilir. Her insan zaman zaman teknoloji detoksuna ihtiyaç duyar.



Teknoloji detoksu nasıl yapılır?


Bir plan oluÅŸturun

Ekran başında geçirilen tüm zamanların hepsi kalitesiz değildir. Hangi zamanların sizi mutsuz ettiğini fark edin. Bu sayede ekran başındaki sürenizi düzene sokabilir, mutsuz olduğunuz saat diliminde ise başka neler yapabileceğinizi planlayabilirsiniz.


Bildirimleri kapatın

Telefonunuzdaki bildirimleri kapatmak sizi dünyada olup bitenden uzak tutacaktır. Bu da büyük ölçüde dikkatinizin dağılmasını engelleyecektir. Gözünüzün önüne gelen çeşitli uygulamalardan anlık bildirimler, o an aklınızda olmasa bile bakma ihtiyacı yaratıyor. Girdiğiniz takdirde de saatlerce o uygulamanın içinde kayboluyorsunuz. Bildirimlerinizi kapatarak bundan kurtulabilirsiniz.


Yemek yerken elektronik eşyalardan uzaklaşın

Bir şeyler atıştırırken televizyona ya da bilgisayara bakmak oldukça keyifli olabilir fakat bu sizin ekran bağımlılığınızı artırmaktan başka bir işe yaramaz. Yemek sırasında sadece yemeğinizle, etkinlik sırasında sadece etrafınızdaki güzelliklerle ilgilenmeyi öğrenin.

Ekrana bakmadan kendinizi nasıl eğlendirebileceğinizi öğrenin

Sürekli olarak internette gezinmek, bir şeyler paylaşmak ve yorum yapmak zamanla sizi içinizde bulunduğunuz dünyadan koparıp uzaklaştırır. Bu detoks sayesinde kendinizle kalarak sizi nelerin eğlendirdiğini keşfedebilirsiniz.


Gerçek sosyalliğe dönün

Sosyal medyadan çıkıp gerçek sosyalliğe yönelin. Aileniz ve arkadaşlarınızla planlar yapıp vakit geçirin. Birlikte paylaştığınız zamanlarda telefonunuzdan uzaklaşarak onlara odaklanın. Gerçek anlamda sosyalleşmek dünyanın en keyifli aktivitesidir. Unuttuğunuz bu güzelliği yeniden hatırlayın.

Kitapların gizli dünyasını keşfedin

Okumak her zaman iyi gelir. Kendinizi farklı yaşamların içinde bulmak, hayal gücünüzü geliştirdiği gibi empati duygunuzu da artıracaktır. Kitaplar, hayata bambaşka bir açıdan bakmanızı sağlayacak kocaman pencerelerdir. Pencereleri açın ve nefes alın.

Anda kalmaya çalışın

Anda kalmanın mutluluk formülü olduğunu vurgulayan birçok filozof yanılmış olamaz değil mi? Teknolojiden uzaklaşıp, anda yaşanılan güzelliklere odaklanarak zihniniz ve bedeniniz için büyük bir iyilik yapmış olacaksınız.


Doğaya yönelin

Doğanın iyileştirici bir gücü olduğu kesin. Yürüyüş yapmak ve bu yürüyüşlerde telefonunuzun sesini kısmak size doğayla yalnız kalmanız için ihtiyaç duyduğunuz zamanı tanıyacaktır.

Teknoloji detoksu sonrasında kararlı olun

Detoks sonrasında eskiye dönmemek ve bu arınmanın sonucunda olumlu bir etki görmek için kendinize bir zaman belirleyin. Böylece dijital dünyada geçireceğiniz zamanla ilgili çizgileri belirlemiş olursunuz. İpleri siz elinize alın. Bu durum sizi bağımlı olmaktan çıkarıp bilinçli bir kullanıcı hâline getirecektir. Gün içerisinde minik bir detoks yapmak şarj olmanıza ve rahatlamanıza yardım edebilir. Bu, aynı zamanda hayat kalitenizi arttırmak açısından da önemli bir etken.


  • Yazarın fotoÄŸrafı: Prof. Dr. Mete Güngör
    Prof. Dr. Mete Güngör
  • 12 May 2022
  • 4 dakikada okunur

Adneksiyel kitleler denilince over ve tüplerden kaynaklanan patolojilere bağlı olarak gelişen kitleler anlaşılmaktadır. Ancak bu bölgede meydana gelen kitleler uterus (myoma uteri, çift uterus), barsak (divertikülit, apendisit, tümörler) veya üriner sistem (glob vezikale, pelvik böbrek) kaynaklı da olabilir. Adneksiyel kitleler en sık over (yumurtalık) kaynaklıdır. Overden kaynaklı kitleler fizyolojik, tümöral ve tümöral olmayan olarak sınıflandırılabilir. Overden kaynaklı kitlelerin 2/3’ü üreme çağında saptanmaktadır ve yaklaşık yüzde 80-90’ı iyi huyludur. Benign (iyi huylu) patolojiler arasında en sık izleneni fonksiyonel (hormonal) kistlerdir.


Over (Yumurtalık) Kaynaklı Kitleler

A- Fonksiyonel (Hormonal) Kistler: Her menstrüel dönemin ortasında foliküllerden birisi yumurtlamak için 2-3 cm boyutlara büyür ve içindeki yumurta atılır. Daha sonra bu folikül kisti form değiştirerek bir sonraki adet kanamasına kadar küçülür ve kaybolur. Bazen bu hormonal kistler kaybolmayabilir veya büyümeye devam edebilir. Bu sonraki adetin gecikmesine yolaçabilir. Bu kistler zararsızdır ve 2-3 ay içinde kendiliğinden kaybolur.

  • Folikül Kistleri

  • Korpus Luteum Kisti

  • Korpus Hemorajikum

B- Neoplastik (Tümöral) Kitleler: Bu kitleler, iyi huylu veya kötü huylu olabilir. İçi sıvı dolu olabilir veya olamayabilir. Bunlar kendiliğinden kaybolmazlar. Bunların iyi veya kötü huylu olduklarını anlamak için; tanı amaçlı ve tedavi için çıkartılması gerekir.


Benign (Ä°yi Huylu) Kitleler:

  • Matür Kistik Teratom

  • Seröz veya Müsinöz Kistadenom


Malign (Kötü Huylu) Kitleler:

  • Epitelyal Over Kanserleri

  • Germ Hücreli Over Tümörleri

  • Seks-Stromal Tümörler

  • Metastatik Tümörler

  • Borderline Over Tümörleri

C- Endometriomalar:

Bu kistler, endometriozis hastalığının yumurtalıkta ortaya çıkması sonucu gelişirler. Yumurtalık dokusuna hasar verirler. Bazen hiç belirti vermeyebilirler. Yaşam boyu over kanserine yakalanma riski 1/50-70’dir. Over kanserleri, kadın genital kanserleri arasında en ölümcül olanıdır ve erken teşhis yaşamsal rol oynamaktadır. Bu nedenle ovaryan kitlelerin hepsinde, ayrıntılı bir değerlendirme ile kötü huylu olup olmadığı ayırt edilmelidir. Premenopozal olgularda ovarian tümörlerin kötü huylu olma olasılığı genel olarak yüzde 3-7 iken, bu oran menopozadan sonra yüzde 8-45 arasındadır. Hastanın ilk de-ğerlendirmesinde kanser düşünülmeyen olgula-rın sonradan kanser çıkma ihtimali oldukça düşüktür.



Yumurtalık Kist ve Kitlelerin Değerlendirilmesi

Kitlelerin değerlendirilmesinde en önemli konu iyi huylu-kötü huylu ayırımını yapmaktır. Detaylı ve iyi yapılmış bir değerlendirme ile kitlenin ön tanısı elde edilir ve tedavi planlanır. Hastanın menopozal durumu, şikayetleri, yaşı, aile hikâyesi, klinik muayenesi, ve Ca-125 gibi over kanseri için belirteç olarak kabul edilen markerlar ve en önemlisi USG bulguları göz önünde bulundurulmalıdır. Preoperatif olarak, yüzde 100 duyarlılık ile maligniteyi tesbit etmek mümkün değildir ve şüpheli kitlelerin sıklıkla cerrahi olarak değerlendirilmesi gerekir. Kist ve kitlelerin iyi değerlendirilmesi, hem kendiliğinden kaybolan fonksiyonel kistlerin gereksiz ameliyatlarını önler, hem de kötü huylu olan kitlelerin doğru uzmanlar tarafından uygun şekilde yapılmasını sağlar.


Tanı Konulması

1- Fizik muayene

  • Büyük veya ele gelen kitle

  • Fikse ve düzensiz kitle

  • Asit

2- Ultrasonografi

2 boyutlu USG ile dermoidler, endometriomalar, hemorajik kistler, kistadenomlar ve fonksiyonel over kist-leri büyük oranda doğru teşhis edilirler. Eğer ultrasonda kitlenin boyutu 10 cm den büyük, duvarı kalınlaşmış, içinde septalar ile ayrılmış çok sayıda boşluk varsa, kistin içinde solid alanlar ve papiller çıkıntılar varsa kitle kötü huylu olabilir. Bu nedenle, diğer tetkiklerle desteklenip gerekirse patoloji tanısı için ameliyat kararı verilebilir. Over kitlelerinin malign-benign ayrımında 2 boyutlu TV-USG’nin yanında TV-USG-Doppler de kullanılabilir. Malign ovarian kitlelerde neovaskülarizasyon benign kitlelere göre daha fazladır. Malign tümörler genellikle ince duvarlı damarlar ve arteriovenöz şantlar içermektedir. Bu damarlarda düşük direnç ve yüksek diastolik kan akımlarının Doppler ile tespit edilmesi ile malign-benign ayrımı yapılabilir.


3- Tümör Belirteçleri

Ca 125 düzeyi, ilerlemiş over kanserlerinde yüzde 80 yükselir. Erken evre over kanserlerinin yarısında Ca 125 düzeyi normal (35 iu/ml’nin altında) olabilir. Ca 125 düzeyi benign KC hastalıkları, pankreatit, menstrüasyon, uterin fibroidler, PID, endometriozis gibi benign durumlarda da artabilir. Bu nedenle menopoz öncesi dönemde Ca 125 yüksekliği her zaman kötü huylu bir tümör göstergesi değildir. Menopoz sonrası dönemde Ca 125 yüksekliği, Ca 125’in yükseldiği iyi huylu durumlar olmadığı için daha anlamlıdır. Postmenopozal dönemde over kitlelerinin varlığında CA 125 yükselmiş ise kitlelerin kötü huylu (malign) olma ihtimali daha yüksektir. Ca 125 testleri, rutin check-up programlarında tarama testi olarak kullanılmamalıdır. Kanser olmayan durumlarda da yüksek olabildiği için hastalarda gereksiz endişeye yolaçabilir.


Tedavi Süreci

Prof. Dr. METE GÜNGÖR | Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi Tıp Fakültesi,  Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. METE GÜNGÖR | Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı

1- Bekle-Gör:

Eğer kistler basit, küçük görünümlü ise şikayet yoksa 2-3 ayda kaybolur. Bu nedenle kanser şüphesi olmayan kistler bir süre takip edilir ancak kaybolmuyorsa o zaman patolojik değerlendirme için kist veya kitlenin ameliyatla çıkartılıp değerlendirilmesi gerekir


2- İlaç Tedavisi:

Doğum kontrol hapları hormonal kistlerin yaratmış olduğu adet düzensizliklerini düzene sokar ve kistlerin kaybolmasını hızlandırır. Aynı zamanda yeni hormonal kistlerin ortaya çıkmasını önler. Ancak hormonal olmayan, tümöral kistlerin yok olmasını sağlamaz.


3- Cerrahi Tedavi:

Over kaynaklı kitlelerin malign–benign ayırımında yüzde 100 duyarlı herhangi bir test yoktur. Bu nedenle şüpheli adneksiyel kitlelerde primer yaklaşım cerrahi incelemedir. Preoperatif değerlendirmede malignite tanısında pozitif sonuçlar nedeniyle çoğu benign kitleler gereksiz yere laparotomi ile değerlendirildiği, malign kitlelerin bir kısmınında yanlış olarak transvers kesi ile değerlendirildiği ve tedavi edildiği görülmektedir. Bu nedenle, şüpheli adneksiyel kitleler öncelikle laparoskopi ile intraoperatif olarak değerlendirilmelidir. Klinik olarak aşikâr malignitesi olan kitleler (asit varlığı, omental cake) median kesi ile laparotomiyle tedavi ve değerlendirme yapılmalıdır. Eğer kistler büyükse, ağrı yapıyorsa, görüntüsü şüpheli ise hormonal kist olduğu düşünülüp 2-3 aylık takipte kaybolmamış ise çıkartılması gerekir. Bazılarında sadece kist (kistektomi) çıkartılır, bazılarında ise kist veya kitle yumurtalıkla birlikte (ooforektomi) çıkartılır. Eğer kistin değerlendirmesinde kanser olma ihtimali yüksekse, menopoz sonrası görülen bir şüpheli kitle ise veya beklenmedik bir şekilde ameliyatta kanser olduğu öğrenilirse hasta bir jinekolojik onkoloğa refere edilmelidir.


Laparoskopik Cerrahi:

Yumurtalık kistleri mutlaka laparoskopik olarak ameliyat edilmelidir. Bu yöntemle kist veya kitlenin operasyon esnasında ikinci bir değerlendirmesini yapmak mümkün olur. Aynı zamanda hasta iyi huylu bir tümör için gereksiz açık cerrahiye gitmemiş olur. Eğer kistin ameliyat öncesi ve ameliyat esnasındaki değerlendirmede iyi huylu bir tümör olduğu düşünülüyorsa, laparoskopik kistektomi yapılarak kist çıkartılır ve patolojiye gönderilir. Eğer ameliyat esnasında yapılan değerlendirmede kanser çıkabileceği düşünülüyorsa, yumurtalık kist ile birlikte (laparoskopik ooforektomi) patlatmadan çıkartılır ve ameliyat sırasında hızlı patolojiye (Frozen Section) gönderilir. Eğer sonuç iyi huylu gelirse ameliyata son verilir, kötü huylu gelirse laparoskopik veya açık cerrahiyle (midline kesi) rahmin, yumurtalıkların ve lenf bezlerinin çıkartıldığı standart kanser cerrahisi yapılır. Hastanın yaşı genç ise ve tümör sadece bir yumurtalıkta sınırlı ise diğer yumurtalık ve rahmin bırakıldığı doğurganlığı koruyucu ameliyat yapılır.



Komplikasyonlar

Over Torsiyonu:

Eğer kist 4-5 cm’den büyükse kendi etrafında dönebilir ve yumurtalığın kan akımı ve beslenmesi bozulur. Şiddetli ağrı, bulantı ve kusma olur.


Kist Rüptürü:

Kistlerin patlaması sırasında içindeki sıvı karın boşluğuna yayılır, eğer rüptür sırasında kanamada meydana gelirse şiddetli ağrı ve iç kanama olur. Kist ne kadar büyükse rüptür riskide o kadar fazladır. Cinsel ilişki gibi fiziksel aktiviteler bu ihtimali artırır. Kist rüptürü, ameliyat esnasında kanser olan bir kistte meydana gelirse kanserin yayılmasına yol açar. Bu nedenle kanser şüphesi olan kistlerin patlamadan çıkartılması gerekir.


Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page