İllüzyonist kimliğiyle tanıdığımız Kubilay QB Tunçer’in keyifli sihirbazlık gösterisini Zorlu PSM Touche’de izledik. Tunçer’in etkileyici performansını seyirciyle yaptığı kısa sohbetler, kahkahalar renklendirdi. Oyun yazarı, senarist ve akademisyen Kubilay QB Tunçer ile hem büyülü sihir dünyası hem de yeni projeleri üzerine konuştuk.
Öncelikle sizi hiç tanımayanlar için kısaca bir özgeçmiş alabilir miyim?
Liseyi AFS bursuyla Amerika’da bitirdim. Sonrasında ODTÜ Psikoloji Bölümü’nde lisans, ODTÜ Felsefe Bölümü’nde yüksek lisans ve Bilgi Üniversitesi Kültürel İncelemeler Bölümü’nde ise ikinci bir yüksek lisans yapıp ‘master’ derecesini aldım. Bilgi’de İşletme Yüksek Lisans Programı’nda 10 yıl boyunca ‘Kaos Yönetimi’ dersleri verdim. Sayısız ‘keynote’ konuşması, TED konferansı ve toplantıya katıldım. Şirket ve kurumlarla ‘Algı Yönetimi, Zihin ve Yaratıcılık, Liderlik’ gibi konularda görüşlerimi paylaştım. Bu alanda ‘Sihirbaz Lider’ adlı bir de kitabım bulunuyor.
Yaşar Üniversitesi Sinema Bölümü’nde iki yıl senaryo hocalığı yaptım, Plato Film Akademisi’nde 3 dönem senaryo atölyelerini yönettim. Yazı Evi, Aksanat ve Endless Art bünyelerinde ileri düzey senaryo dersleri verdim. Ayrıca bağımsız olarak senaryo doktorluğu da yapıyorum. Bir televizyon klasiği olan ‘Susam Sokağı’nın yanı sıra ‘El Gibi’, ‘Maçolar’, ‘Mert’le Gert’, ‘Yapma Diyorum’ ve ‘Gümüş’ gibi birçok dizinin, ‘Avanos’ adlı mini dizinin senaryolarını yazdım. ‘Mutluluk’ gibi gişe filmlerinin senaryosu yine bana ait. Bugüne dek 20 sinema filmi ve yaklaşık 80 bölüm dizide çeşitli karakterler canlandırdım. Netflix dizileri ve Disney+ filmlerinde de pek çok önemli roller üstlendim. Nuri Bilge Ceylan, Emin Alper, Tolga Karaçelik, Ozan Açıktan gibi saygın yönetmenlerle çektiğim filmlerle uluslararası bir tanınırlığa ulaştım. Cannes ve Berlinale Festivalleri’nde oyuncu olarak kırmızı halıda yürüdüm. ‘SİYAD En İyi Yardımcı Oyuncu Ödülü’ ve çok sayıda adaylıklarım var. Tiyatro oyunlarındaki performanslarımla çeşitli ödüllere aday gösterildim. Çok sayıda tiyatro oyunu yönettim.
AFİFE ödüllü ‘Olağan Mucizeler’ dahil olmak üzere dünyada sahnelenmiş birçok tiyatro oyunun yazarıyım. Londra ve Edinburgh’da İngilizce gişe açmış tek Türk oyununun yazarı ve oyuncusuyum. Devlet Tiyatroları ve Şehir Tiyatroları’nda yazar ve yönetmen olarak görev yaptım. Harvard Üniversitesi bursuyla yazdığım ‘Cardenio’, dünya Shakespeare mirası listesinde kataloglanmıştır. Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelenen ‘Hüsnü Aşka Dair’ ve ‘Barbaros’ balelerinin librettistiyim. Popüler dünyada daha çok illüzyonistliğimle tanınıyorum. Las Vegas’tan Sydney’e dünyanın dört bir yanında gösteriler yaptım. 25 yıldır aralıksız sürdürdüğüm sahne şovlarım on binlerce seyirciye ulaştı. Kariyerimde bir Merlin Ödülü-Dünya birinciliği, bir Avrupa birinciliği, bir Balkan ikinciliği ve iki Onur ödülü bulunuyor. Ayrıca ‘İstanbul Magic Festival’in kurucusuyum. Televizyonda bugüne dek sayısız sihir programı gerçekleştirdim. Şu anda oyuncular ve sihirbazlar için ‘master class’lar veriyorum.
Sizi rol aldığınız yapımlar haricinde ilk kez sihir gösterisinde izledik. Çok keyifliydi, bu işe nasıl yöneldiniz? Sahneye ne zaman adım attınız?
25 yıldır sahnedeyim. Daha önce de belirttiğim gibi dünyada gösteri yapmadığım yer kalmadı diyebilirim. Sihirbazlığa tiyatronun bir parçası olarak Amerika’da Las Vegas’ta ilk sihirbazlık eğitimimi alarak başladım.
Sihir konusunda kendini geliştirmek isteyen birine tavsiyeleriniz neler olur? Eğitimler nasıl alınıyor?
Öncelikle sihirbazlığın teknik alt yapısını öğrenmeli. Bunun için çeşitli kurslar var. İnternette de öğretici çeşitli videolar bulunuyor. Kişinin kendine bir usta bulmasında da fayda var ama sahne sihirbazlığında öğrenilmesi gereken en önemli unsur oyunculuk ve sunum yeteneğidir. Bu yüzden bütün sihirbaz adaylarının en azından temel düzeyde oyunculuk öğrenmesi gerekir.
Bu alanda hep güncel kalmak için günde ne kadar zamanınızı ayırıyorsunuz ve kendinizi nasıl geliştiriyorsunuz?
Sihirbazlık konusunda güncel olabilmek tabii ki hayatımın önemli bir parçasını oluşturduğu için bu akışkan bir ilişki olarak sürüyor. Zaten gelişmelerden haberdar da oluyorum. Aynı zamanda çok gösteri yaptığım için gösteriler, alıştırmalar ve pratikler bir arada gelişiyor. Yine de yeni bir oyun çalıştığım zaman evde kapanarak uzun saatler prova yapıyorum.
Çocuklar için çok gösteriniz oluyor. Onlardan nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?
Uzun süredir devam eden ‘Odadaki Sihirbaz’ adında bir şovum var, bir aile şovu. Genellikle çocuklar için yapılan işler yetişkinler için sıkıcı olur. Bu şovda tüm ailenin birlikte eğlenmesini hedefledik. Sihir oyunlarının gücü ve sahnenin parıltılı dünyası sayesinde bunu başardığımızı söyleyebilirim. Ayrıca benim yıllardır devam eden stand-up ve kabare tarzı sihir şovlarım da bulunuyor. Çocuklara gösteri yapmayı seviyorum. Kendi çocuklarım için iyi şovlar ararken bari biz kendi şovumuzu kendimiz yapalım fikrinden yola çıktık. Daha önce de pek çok çocuk şovu yaptım. ‘Akıllı Çocuklar Kulübü’, ‘Sihirbaz Kubi ve Arkadaşları’ bunlar arasında. Bu gösterilerle bugüne dek 100 binlerce çocuğa ulaştım.
Bir yandan da oyunculuk devam ediyor. Projeleriniz neler?
Funda Eryiğit ve Hazar Ergüçlü’yle ‘Timsah Ateşi’ oyununu iki sezondur sürdürüyorduk. Ama Funda’nın hamileliği sebebiyle neşeli bir ara verdik. Bunu fırsat bilerek yeni bir oyun çalışmaya başladım. Sezona yetiştirmeye çalışıyoruz. Bu arada dizileri ve filmleri konuştuğumuz ‘Dizinin Dibi’ adlı bir ‘podcast’ ve çocuklara tarihi sevdirmeyi hedefleyen bir televizyon programına başladım. Daha önce çektiğim birkaç film ve dizi yayına girecek. Netflix için çekilen ‘Biz Kimden Kaçıyorduk Anne?’ çok yeni yayına girdi. Yakında yeni bir film için sette olacağım. Öte yandan dersler, seminerler derken yine yoğun bir dönem açıkçası. Bir süredir yazarlığı ihmal etmiştim. Yeni bir roman, bir de senaryo yazıyorum. Onları da yaza kadar bitirmiş olmayı hedefliyorum.