top of page
  • Yazarın fotoğrafı: Görkem Kırel
    Görkem Kırel
  • 12 Eyl 2023
  • 2 dakikada okunur
Kekik, yemeklere kattığı lezzet ile damağa yerleşmiş bir bitki iken yakın zamanda neredeyse tüm dünyanın etkilendiği Koronavirüs hastalığı (Covid-19) ile birlikte bir lezzet olmaktan çıkmış, aynı zamanda alternatif tıpta kullanılan bir tedavi aracı olarak raflarda yerini almış ve bambaşka bir şekle evrilmiştir. Yüzyıllardır mevcudiyetini devam ettiren bu mucize bitki, pek çok hastalığın çaresi olarak değerine değer katmıştır. Elbette tıbbın üstünlüğü görmezden gelinemez ancak siz siz olun, alternatif tıbbı da yabana atmayın...


Peki bu kekik tarihte ne zamandır kullanılıyor ve gerçekten bu kadar faydalı mı?


Kekik ilk çağlardan itibaren; ilaç, gıda, içecek, tekstil, boya, parfümeri ve kozmetik gibi farklı alanlarda kullanılmaktadır. Antimikrobiyal özellikleri nedeniyle organik hayvancılıkta yem rasyonlarına antelmintik (solucan düşürücü) ve antibiyotik amaçlı ilave edilebilmektedir. Kekik bitkisi ülkemizden ihracatı yapılan önemli türler arasındadır.


Kekik binlerce yıllık geçmişi olan, antikçağlarda; asaletin, cesaretin ve zenginliğin simgesi olan bir bitkidir.



Haçlı seferleri zamanına kadar savaşa giden askerlere kekik kokan ve kekik motifli armağanlar vermek tapınaklarda, kekik yakarak tütsüleme yapmak hep bu inanıştan kaynaklanmıştır. Romalı askerlerin savaşma güçlerini ve cesaretlerini artırmak için kekikli sularla yıkandıkları bilinmektedir. İlk kullanımı hakkında bilgiler incelendiğinde, Antik Yunan’da güzel kokusu nedeniyle tapınaklarda tütsü, insanlarda asabiyet giderici ve evlerde böcekleri savan bir fumigant olarak, Antik Mısır’da ise mikrop öldürücü ve koruyucu özelliklerinden yararlanılarak mumya yapımında kullanıldığı, Mezopotamya Uygarlığı dönemine ait tabletlerdeki reçetelerde yer aldığı görülmektedir.


Sağlık alanında kullanımı ise M.S. 1. yüzyıldan itibaren başlamış, kekik yağı ağız hijyeni için gargara suyu ve yaralar için antiseptik, şarapla karışımı çocuklarda öksürük kesici olarak verilmiştir.


Kullanım Alanları olarak grip ve yaşlılarda zihinsel sağlık, kekikle doldurulmuş yastık melankoli tedavisinde kullanılmıştır.



Eski Yunan ve Roma’da alkollü içeceklerin ve peynirin tatlandırılması için kullanılırken, Avrupa’da evlerde tütsüsü yapılarak evin havasının temizlendiği ve bedenlerin bu bitkiyle sıvanarak veba-cüzzam gibi bulaşıcı hastalıklara karşı koruma sağlandığı bilinmektedir. Orta Çağ Avrupası’nda ve İngiltere’sinde sindirim problemlerinden romatizmaya ve menstrual şikâyetlere kadar her şeyi iyileştirmek için kullanılırdı. 1. Dünya Savaşı’na kadar da kekik yağı muharebe alanı antiseptiği olarak kullanıldı.


Yani yüzyıllardır mevcudiyetini devam ettiren bu mucize bitki, belki de tahmin etmediğiniz kadar çok hastalığın çaresi oluyor... Tabii ki tıbbın üstünlüğü görmezden gelinemez ancak siz siz olun, alternatif tıbbı da yabana atmayın derim...

  • Yazarın fotoğrafı: BODRUMDergi
    BODRUMDergi
  • 11 Eyl 2023
  • 2 dakikada okunur
Bazı besinler içerik açısından diğerlerinden daha değerlidir. Bilim adamları en az sayıda yiyecekleri kullanarak günlük besin gereksinimlerini yüksek seviyede karşılayacak çeşitli yiyecekleri gruplandırdılar. Bunun sonucunda bademi, en yüksek besin içeriğiyle dünyanın en besleyici ve yararlı besinleri arasından birinci sırada seçerek süper besin ilan ettiler.


Çağlası meyve, içi çerez olarak yenilen, şekerlere, pastalara konulan bademin bileşiminde yüzde 54 yağ, yüzde 16,9 nişasta vardır. Madensel tuz ve vitamince zengindir. Anavatanı Batı ve Orta Asya olan badem (Prunus amygdalus L.) dört bin yıl önce İran, Türkiye, Suriye ve Filistin’de ilk kez üretilip buradan dünyaya yayılmıştır. Tatlı ve acı badem olmak üzere ikiye ayrılır. Acı ve tatlı bademin farklı özellikleri ve kullanım alanları vardır. Özellikle acı badem, badem yağı yapmak için tercih edilir. Tatlı badem ise çoğunlukla çiğ yemek için kullanılmaktadır. Dünyada badem üretiminde birinci ülke ABD olup Türkiye ilk 10 ‘da olan üretici ülkelerdendir.



Bademin Faydaları


Diyetlerde Tokluk Hissi Veriyor

Bir avuç 25 gr (20-22 adet) badem, 160 kalori civarı enerji içermekte olup içerdiği yüksek protein ve liflerle tok kalmamızı sağlarken içeriğinde barındırdığı tekli doymamış yağ asitleri, lif, antioksidanlar, magnezyum ve kalsiyum gibi minerallerle dengeli beslenmeye katkı sağlıyor. Aynı zamanda ara öğünlerde meyve ile birlikte tüketildiğinde de kan şekerini dengeliyor.


Cildi ve Saç Derisini Koruyor

Birçok geleneksel tıpta, badem ve badem yağı kuru cildi nemlendirmekte, sedefi ve egzamayı tedavi etmekte kullanılmıştır. Badem ve badem yağının aynı zamanda içeriğindeki oleik asit, linoleik asit, fosfolipitler, E vitamini, magnezyum sayesinde saçı beslediği ve güçlendirdiği bilinmektedir. İçerdiği E vitamini sayesinde antioksidan etki gösterip cildi koruyor ve yaşlanma belirtilerini azaltıyor. İçerdiği magnezyum, E vitamini ve demir sayesinde saç dökülmesi, kaşıntılı kafa derisi gibi saç problemlerinin çözülmesine katkı sağlıyor.


Kalp Hastalığı Riskini Azaltıyor

Badem, doymamış yağlar (Palmitik, Palmitoleik, Stearik,Oleik, Linoleik, Linolenik yağlar) içermektedir. Bu bakımdan kalp sağlığı ve kolesterol ile birebir mücadele eden bir besin kaynağıdır. Yapılan araştırmalarda günlük 73 gr badem tüketiminin içeriğindeki bitkisel yağlar sayesinde LDL kolesterolü yüzde 9.4 oranında düşürerek kalp ve damar hastalıkları riskini azalttığı bildiriliyor.


Kan Şekerini Düzenliyor

Badem karbonhidrattan fakir, posadan ve yağdan zengin olması sebebi ile kandaki şeker seviyesini fazla yükseltmediğinden tokluk hissi veriyor.


Kan Basıncını Düşürüyor

Kavrulmamış tuzsuz çiğ badem içeriğindeki magnezyum sayesinde kan basıncını düşürerek tansiyonun dengelenmesine katkı sağlar.



Kabızlığa İyi Geliyor

Badem, içeriğinde bulunan lifler ve yağlar sayesinde kabızlığa iyi geliyor.


Kemikleri Güçlendiriyor

Kemikleri güçlendiriyor. Yeterli kalsiyum almayan ve hayvansal ürünleri tüketmeyen vejetaryenler için yüksek kalsiyum oranı ile badem kemik sağlığını koruyor.


Kansızlığı Engelliyor

Yüksek bitkisel demir ve protein ihtivası ile kansızlığa iyi geliyor. Bağışıklığı güçlendiriyor ve kansere karşı koruyor. Yüksek vitamin içeriği sayesinde antioksidan etki göstererek bağışıklığı güçlendirirken yüksek lif içeriği sayesinde de kolon kanserine karşı koruyucu etki yapıyor.


Gebelikte Bebek Sağlığını Koruyor

İçerisinde bulunan folik asit sayesinde hamilelerde düşük riskini azaltırken özellikle yenidoğan bebeklerde doğumsal kusurların azalmasında etkili oluyor. Yine badem yağı içerisindeki yağlar sayesinde hamilelikte oluşabilen çatlaklara karşı engelleyici etki gösteriyor.

  • Yazarın fotoğrafı: Özge Zeki
    Özge Zeki
  • 11 May 2023
  • 4 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 6 Tem 2023

Mudanya’da başladıkları keşif yolculukları, zeytinliklerin ve zeytin ağaçlarının ilhamıyla son derece özel, kaliteli bir zeytinyağı üretimiyle sonuçlanmış. Doğa tutkunları Sinem Bayram Vatansever, eşi Bülent Vatansever ve arkadaşları İclal Yıldız Demir, uzun araştırma sürecinin sonunda Felovia zeytinyağı markasını kurmuşlar. Sinem Bayram Vatansever ile bu özel keşif yolculuklarını, zeytinyağı çeşitlerini ve gelecek planlarını konuştuk.


Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Bu alanda çalışmaya nasıl karar verdiniz ve bu işe yöneldiniz?

Sinem Bayram Vatansever. İletişim Tasarımı ve Yönetimi mezunuyum. Mezun olduktan sonra 3 yıl farklı markalara iletişim danışmanlığı veren bir ajansta çalıştım. Ardından da yoluma, hepimizin yolunun kesişmesini arzu ettiğim TEMA Vakfı çıktı. TEMA Vakfı’nda 5 yıl Sosyal Medya Koordinatörlüğü ardından kısa süreliğine Dijital İletişim Koordinatörlüğü ve 2 yıl İletişim Bölüm Başkan Yardımcılığı yaptım. Doğa adına tüm bildiklerimi, farkındalığımı TEMA Vakfı’ndaki 8 yıllık macerama ve bu macerada karşıma çıkan doğa aşığı insanlara borçluyum ve hepsine minnettarım. Bu nedenle sonrasında yapacağım işin kurumsal bir firmada çalışmak olmayacağı konusunda çok nettim.


Markayı; Sinem Bayram Vatansever, eşi Bülent Vatansever ve arkadaşları İclal Yıldız Demir kurmuşlar.
Markayı; Sinem Bayram Vatansever, eşi Bülent Vatansever ve arkadaşları İclal Yıldız Demir kurmuşlar.

Bu yola birlikte çıktığım eşim Bülent de Turizm mezunu. O da yıllarca Türkiye’de, 4 yıl da İngiltere’de çalıştıktan sonra pandeminin de etkisiyle Bursa’ya dönmüş. Kendine yeni bir yol çizmek istemiş ve e-ticaret alanında çalışmalar yürütüyormuş. O da kurumsal hayata elinden geldiğince dönmeyeceği bir yoldaydı karşılaştığımızda.



Yolumuza başından beri gönüllü destek verdikten sonra aramıza katılan İclal Yıldız Demir ise benim 24 yıllık dostum, sıra arkadaşım, mahalle arkadaşım, yol arkadaşım. Bilgi Belge Yönetimi mezunu, IB kütüphane uzmanı ve tazecik bir anne. Anne olunca da doğal ürünler ve sağlıklı beslenme konusunda her anne gibi titizlendiği için bu konuya büyük ilgi ile yaklaştı ve hikâyemize katıldı.


Bu alanda çalışmaya karar vermemiz, Bülent’le 10 yıl önce yarım kalan hikâyemizin bir anda mucizevi şekilde yeniden başlamasıyla oldu. Biz, ne olduğunu anlamadan 6 ay içinde evlenmiş ve Mudanya’ya taşınmış bulduk kendimizi. Sonra da yeni yaşamımızı keşfe çıktığımızda bir şeyi daha keşfettik, zeytin ağaçlarını... Önümüz, arkamız, sağımız ve solumuz zeytinlik. Zeytin ağacı ile de bir insanın duygusal bağ kurmaması çok zor özellikle de yıllarca zeytin ağaçlarını korumak için çalışan bir vakıfta savunuculuğunu yapan benim için. Bisiklet turları yaparken geçtiğimiz yollardaki zeytin ağaçları da iyice Mudanya’yla ve zeytinlerle bağ kurmamızı sağladı.

Bir gün dedik ki “O kadar zeytinliklerin içindeyiz, zeytinyağı işine mi girsek?” Ne yapsak, ne etsek, nasıl bu işin içine girsek derken “Burada bir sürü yerde satılıyor. Alalım, kendi markamızı kuralım” dedik. Tabii işin böyle işlemeyeceğini birkaç üretici ve satıcı ile konuştuktan sonra fark ettik ve bu işi tamamen sahiplenmeye karar verdik.



Kısaca markanın kuruluş hikâyesini paylaşır mısınız? Adı nereden geliyor?

Aslında hayatımızın hikayesi aynı zamanda markamızın hikâyesi oldu. Bir yolculuk, bir keşfi tanıma ve yeniden keşfetme hikâyesi. Zeytini, zeytin ağaçlarını hepimiz tanırız ama çok yakından bakınca, detayına inince yüzyıllar önce zaten keşfedildiğini öğrenirsiniz ve eğer ilginiz varsa yeniden keşfedersiniz. Ruhumuza bu kadar iyi gelen bu keşfi yeniden keşfetmek için biz de yollara çıktık, insanlarla tanıştık, dinledik, okuduk, araştırdık, eğitimler aldık. Yüzyılların birikimi olan zeytinin peşinden gitmeyi ve her gün yeni bir şeyler öğrenmeyi çok sevdik. Hikâyenin bize daha neler getireceğini bilmiyoruz. Sanırım en heyecanlı kısmı da burası. Markamızın ismini seçerken zeytinle doğayla bağlantısı olsun istedik. Mitolojide, ormanların ve kaynakların koruyucusu anlamına gelen bir tanrıça ismi seçmiştik ki başka bir markanın bu ismin patentini satın aldığını ve 15 yılı aşkın süredir de bu isimle hiçbir şey yapmadan elinde tuttuğunu öğrendik. Tabii ki yol bu, her an her şey olabilir. Biz de dedik ki birkaç harf değiştirelim, değiştirip Felovia’da karar kıldık. Çünkü hiçbir dilde hiçbir anlama gelmiyor. Ona biz anlam verelim istedik ve şöyle bir anlam verdik. Felovia bir yolculuk, bir keşfi tanıma ve yeniden keşfetme hikayesi. Yeni yolların heyecanı, öğrenmenin keyfi, damağın yeni tadı… Bu toprakların bize verdiği hayatımızla birlikte hayalimizin de yol arkadaşı; zeytin ağaçları...



Ürün gamınızda neler var?

Hikâyemiz gibi her an yeni bir şeyler peşine düşüp yeni keşfedilecek ürünler sunabiliriz ancak şu an 2 farklı çeşit zeytinden üretilen yağımız var. Biri yaşadığımız bölgenin zeytin çeşidi olan Tirilye biri de aslında zeytinyağı deyince aklımıza gelen Ayvalık. Ancak herkesin damak tadı farklı o nedenle ilerleyen zamanlarda da farklı zeytin çeşitlerinden üretilen zeytinyağlarını sunmayı planlıyoruz.



Zeytinyağının özelliklerinden bahseder misiniz? Bu zeytinyağını diğerlerinden ayıran faktörler nelerdir?

Ülkemiz zeytinyağı üretimine en elverişli konumda olan ülkelerden biri. Bu nedenle her bölgemizde natürel sızma yani birinci kalite üretilen zeytinyağları bizim için kıymetli. Doğru toplama, sıkma, saklama koşullarını sağladığı sürece farklı aromalarda ve sağlıklı zeytinyağına sahip olmak mümkün. Biz de bu nedenle zeytin üreticileri, zeytinyağı fabrikaları ile iş birlikleri kuruyoruz. Süreçleri takip ederek elde edilen zeytinyağının, aldığımız eğitimler sayesinde duyusal analizlerini yapıyor ve laboratuvarlarda testlerini yaptırarak besin değerlerinden ve kalitesinden emin oluyoruz.


Web sitesi dışında ürünlere nasıl ulaşılabilir?

Biz dijital nesil olarak ağırlıklı satışlarımızı web sitemizden yapıyoruz. Bunun dışında zeytinyağının sağlık ve gastronomi açısından değerini bilen restoran ve yöresel lezzetlerin bulunduğu satış noktaları üzerinde de çalışıyoruz.


Projeleriniz neler?

Projelerden ziyade zeytinin ve hayallerimizin peşinde bir ekibiz. Hayallerimizden biri de zeytinyağının İtalya’da olduğu gibi kıymetinin, gastromiye ve turizme katkısının anlaşılması. Bu nedenle zeytinyağlarımızı aromalarına göre farklı lezzetlerle eşleştirerek buluşturacağımız bir restoran açmayı planlıyoruz. Biz bu keşfi çok sevdik ve zeytinin dünyasını keşfetmeye ömür yeter mi bilemeyiz ama biz okumaya, araştırmaya, keşfetmeye devam edip daha fazla insanı bu keşfe ortak etmek istiyoruz. Bu mucizevi gıdayı, bu bilge ağacı herkes tanısın, bilsin ve korusun istiyoruz. Bir diğer hayalimiz ise, zeytinin rotasını çıkarmak ve her bir rotada keşfettiklerimizle markamıza da yön vermek. Bunun yanı sıra ülkemizde çok sayıda üretici var ve zeytin tarımının ne kadar yoğun emek ve çaba istediğinin farkındayız. Üreticiler, ürünlerine odaklanırken zeytinyağını anlatmakta ve markalaşma konusunda özellikle İtalyan markalara göre çok zayıf kalıyorlar. Biz de zeytinin dünyasını keşfederek hem üreticiyi hem de tüketiciyi bizimle bu keşfe ortak etmeyi ve ülkemizin zeytinyağlarını dünyaya duyurmayı hayal ediyoruz.


Bodrum Dergi Web Sitesi © Yabancı Ses Prodüksiyon tarafından hazırlanmıştır.

bottom of page