Aşı ile önlenebilen hastalıklara yönelik uygulamalar koruyucu sağlık hizmetlerinin temelini oluşturmaktadır. Birçok hastalık bu sayede ya tamamen eradike edildi ya da toplumda görülme sıklıkları azaldı. Bu da mortalite, morbidite oranlarının ve sağlık finansman ihtiyaçlarının azalmasına yol açtı. Böylece yıllar içinde ölüm nedenleri sıralamasında birçok hastalığın gerilediğini ya da yok olduğunu görüyoruz.
Dünyada servikal kanser insidansı 2020 yılı verilerine göre yüz binde 13,3 ile kadınlarda en sık görülen kanser türleri arasında dördüncü, jinekolojik kanser türleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Doğal olarak serviks (rahim ağzı) kanseri dünyada önemli bir halk sağlığı sorunudur.
Türkiye’de ise Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2020 verilerine göre servikal kanser insidansı yüz binde 4,3 oranı ile kadınlarda en sık görülen kanser türleri arasında dokuzuncu, jinekolojik kanser türleri arasında ise üçüncü sırada yer almaktadır. Servikal kanser vakalarının yüzde 99’u HPV (Human Papilloma Virus)’nin neden olduğu genital enfeksiyonla bağlantılıdır. Virüs aynı zamanda kadın ve erkeklerde diğer bazı kanserlerin de temel sebebi olabilir.
HPV cinsel yolla bulaşır. Çoğu kadın ve erkek hayatlarının bir döneminde virüs ile tanışır. Bu dönem çoğunlukla cinsel yönden aktif olduğu ilk yıllardır. Çoğu enfeksiyon belirti vermez ve 2 yıl içinde iyileşir. Bazı HPV türleri kansere veya genital siğillere yol açabilir. Bugüne kadar yüksek riskli ve düşük riskli 200’den fazla HPV genotipi tespit edilmiştir ve bunların yaklaşık 40’ı genital sistem epitelini etkilemektedir.
Rahim ağzı kanseri neredeyse tamamen önlenebilir bir hastalıktır. Bunun için erken tanı amaçlı tarama testi veya aşı uygulaması yapılmalıdır.
HPV’den tamamen korunmak mümkün değildir. Ancak aşağıdaki iki öneri HPV’den korunmaya yardımcı olabilir.
Cinsel ilişki sırasında kondom kullanmak riski azaltsa da kondom tüm genital bölgeyi kapatmadığı için kesin bir korunma sağlamaz.
HPV aşıları serviks kanseri genital siğillere en çok yol açan HPV tiplerine karşı koruma sağlar. Ancak tüm HPV tiplerine karşı koruma sağlamaz.
HPV ile ilişkili hastalıklarda morbidite ve mortalite oranlarını azaltarak toplumdaki ekonomik ve sosyal yükün düşürülmesinde HPV’den birincil korunma önem kazanmaktadır. Birincil korunma cinsel risk faktörlerinin ortadan kaldırılması (tek eşli cinsel yaşam, ilk cinsel ilişki yaşının geciktirilmesi, bariyer yöntemlerin kullanımı) ve profilaktik HPV aşı uygulamalarını içermektedir. DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) önerileri uyarınca Türkiye’de 1992’den itibaren servikal kanser taramaları Pap Smear Testi ile yapılmaktadır.
HPV testi, serviks kanseri tarama testinin bir parçasıdır. Bu tarama erken tanı amacı ile hastalık belirtileri ortaya çıkmadan önce yapılır. HPV–Pap Smear Testi olarak bilinir. HPV tanısı için bir kan testi yoktur. Tarama sırasında serviksten küçük bir hücre örneği alınır ve HPV açısından test edilir. Tarama, 30 ila 65 yaş arası kadınlarda beş yılda bir yapılır.
HPV aşıları güvenli ve etkili olup dünya çapında çoğu ülkede rutin olarak sağlanmaktadır. HPV’nin 16 ve 18 tipleri dünya çapında rahim ağzı kanseri vakalarının yaklaşık yüzde 7’sinden sorumlu olup mevcut 2 HPV aşısı bu HPV tiplerine karşı bağışıklamada oldukça etkilidir. Bu aşılardan biri de genital siğillerin yüzde 90’ına neden olan HPV tip 6 ve 11’e karşı koruma sağlar. Üçüncü bir aşı ise bunlardan ayrı rahim ağzı kanserine neden olan 7 HPV tipine ve genital siğillere neden olan 2 HPV tipine karşı koruma sağlar.
HPV aşı uygulamaları için dünyada mevcut üretilen aşıların genel kabul görmüş önerileri şu şekildedir:
49-14 yaş çocuklara 2 doz (2. doz ilkinden 6 -12 ay sonra)
415 yaş ve üzeri 3 doz (0-1-6. aylar)
Dünya Sağlık Örgütü, aşılama konusunda SAGE (Stratejik Danışma Uzmanları Grubu) 4-7 Nisan 2022 tarihinde 2 veya 3 doz aşılama programları ile tek doz aşılamanın etkinliğini değerlendirdi. Sonuçta tek doz aşılamaların, 2 doz aşılamalarla karşılaştırılabilecek kadar sağlam bir koruma sağladığı tespit edildi. Bunun anlamı özellikle düşük gelirli toplumlarda tek doz aşılama ile daha fazla kadının korunmasıdır.
SAGE’nin HPV aşılaması için önerdiği program şöyledir:
49-14 yaş arası kızlarda 1 veya 2 dozluk program
415-20 yaş arası genç kadınlarda 1 veya 2 dozluk program
421 yaş ve üzeri kadınlarda 6 ay ara ile 2 doz uygulanır.
Dünya Sağlık örgütünün hedefi 2030 yılına kadar dünya üzerindeki kız çocuklarının yüzde 90’ının 15 yaşına kadar aşılanmasıdır. Tek doz aşılama programları özellikle düşük gelirli ülkelerde bu hedefe ulaşmayı kolaylaştıracaktır.
TTB (Türk Tabipleri Birliği) ve HASUDER (Halk Sağlığı Uzmanları Derneği) HPV aşısının ülkemizde de 15 yaş altı kız çocuklarına ücretsiz yapılması için Genişletilmiş Ulusal Bağışıklama Programı’na eklenmesini önermektedir. Ayrıca Ulusal Kanser Tarama Programı’nda bulunan rahim ağzı kanseri taramasının, HPV aşısının gölgesinde kalmaması gerektiği belirtilmiştir. 30-65 yaş aralığındaki cinsel hayatı aktif kadınlara; KETEM (Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezlerinde), Aile Sağlığı ve Sağlıklı Hayat Merkezleri ile kamu hastanelerinde ücretsiz rahim ağzı kanseri taraması uygulamasına devam edilmesinin önemine değinilmiştir.
Ülkemizde bu yıl İstanbul Büyükşehir Belediyesi sosyoekonomik yoksunluk çeken 9–26 yaş aralığındaki bireylere, Ankara Büyükşehir Belediyesi ise sosyal yardım alan 15–30 yaş arası kadınlara ücretsiz HPV aşısı uygulaması başlattı. Aşılar 2 doz uygulanacak olup Sağlık Bakanlığının da en kısa sürede bu uygulamayı Genişletilmiş Ulusal Bağışıklama Programına eklemesi ve rutin uygulanan aşılar arasına da alması gerekir. Bu sırada herkese ulaşabilmek adına gerekirse Dünya Sağlık Örgütünün önerisi ile bazı yaş gruplarında tek doz HPV aşı uygulaması da değerlendirilebilir.
KAYNAKLAR:
Akalın A. Human Papilloma Virus ( HPV ) Enfeksiyonu ve HPV aşısında Güncel Yaklaşımlar, Androloji Bülteni, 2022:24, 133-139; https://doi.org/10.24898/tandro.2022.25993