Özellikle davet tasarımlarıyla öne çıkan Barrus markası Londra’ya açıldı. Şu anda Londra’da Selfridges çatısı altında satılan tek Türk markası olma başarısını elde eden Barrus’un Kurucu Ortağı ve Baş Tasarımcısı Neslişah Yılmaz ile projeleri üzerine konuştuk.
Moda sektörü ile nasıl tanıştınız? Barrus’un kuruluş öyküsünden kısaca bahseder misiniz?
2011 yılında Marmara Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarım bölümünden, bölüm birinciliğiyle mezun oldum. Eğitim dönemim süresi boyunca çeşitli yarışmalara katıldım ve dereceye girdim. Yüksek lisans eğitimimdeki konumu biraz daha çeşitlendirip Nanoteknoloji Tasarımlara yöneldim. ‘Karbon Lifleriyle Isıtmalı Ceket’ tezimi vererek onur öğrencisi olarak mezun oldum. Master eğitimim sırasında İTHİB-İTA tarafından düzenlenen Teknik Tekstil Yarışmasında dereceye girdim. Yarışmaya katıldığım ‘Cilt Kanserine Karşı Uyarıcı ve Koruyucu Kumaş’ projemin patentini alarak TÜBİTAK tarafından bronz madalya ile ödüllendirildim ve 2016 yılında ‘ilk 5 Kadın Girişimci’ arasında yer aldım. Aslında şu anda yaptığım mesleği, kazara seçmedim ya da hobi olarak başlamadım.Bu başarı için gerekli olan eğitimleri almayı planlayarak başladım. Eğitim süresince birçok tekstil firmasında stajlar yaparak mezun olduktan sonra da gerekli deneyime sahip olmak için tasarım departmanlarında çalıştım. 2014 yılında Volkan Hidayetoğlu ile birlikte Barrus London markasını kurduk.
Barrus London ile tüm dünyaya açıldınız. Londra’nın en büyük AVM’lerinden birinde satışta olan tek Türk markası oldunuz. Aynı zamanda küresel çevrim içi pazar yerlerinden de müşterilerinize ulaşıyorsunuz. Türkiye’de marka yaratmanın ve bunu küresel boyuta taşımanın ne gibi zorlukları olduğunu düşünüyorsunuz? Bir sonraki hedefiniz nedir?
Markamızı kurduğumuz ilk andan beri hedefimiz dünya pazarıydı. 2016 yılında London Fashion Week’den aldığımız teklifle bu süreç hızlı gelişti. Arka arkaya yaptığımız defileler, moda otoritelerinden tam not alarak güzel gelişmeler yaşamamızı sağlamıştı. Ancak ülkemizde ve dünyada oluşan krizlerle bu süreç yavaş ilerlemiş olsa da önemli olan doğru ve sağlam adımlarla ilerleyebilmek.
Yeni sezon için bir koleksiyon hazırlığında olduğunuzu biliyoruz. Bu koleksiyonun odağında neler olacak?
İki yıldır üretimimizin yönünü geri dönüştürülmüş malzemelere çevirdik. 2020 yılında, geri dönüştürülmüş kumaşlarla yaptığımız defilemiz büyük yankı uyandırmıştı. Günlük giyim ve dış giyimde tercih edilen geri dönüştürülmüş kumaşlardan ‘haute couture elbiseleri’ Türkiye ve dünyada ilk yapan Barrus London oldu. Şu anda hazırlanan koleksiyonumuzun odağında geri dönüştürülmüş kumaşlar yer alıyor. Seçen Tekstil recycle kumaşlarıyla içimize sinen koleksiyonlar hazırlamanın heyecanı anlatılamaz. Sonbahar-Kış koleksiyonumuz için hazırlıklarımız tam gaz devam ediyor. Önümüzdeki sezon yaz olacağı için soft renklerin yanında canlı, parlak renklerimizden hazırlanan parçalarımız da var. Uzun süredir rahat kıyafetlere alıştığımız için, rahatlıktan çok uzaklaşmayan ama şık tasarımlar üzerinde çalışıyoruz.